ZONGULDAK'IN GÜZEL İNSANLARI
 
   ''Özellikle yerüstü sanatlarına yeni işçi ihtiyacımız olduğu için, işçi almak üzere gerekli izni de almıştım. Bu nedenle çok sayıda işsiz ve yakını peşime düşmüştü. Zonguldak'a indiğimde, Gazi Paşa Caddesinde yürürken arkamda en az 15-20 kişi oluyordu. Ayrıca çok kişi de selam verirdi. Bunu özellikle yazdım, zira görevden alındıktan sonra yine Gazi Paşa Caddesinde yürüdüğümde kendimi yabancı bir şehirde sandım. Ne arkamda kimse vardı, ne de doğru dürüst selam veren!
   Bu beni hem üzdü hem de düşündürdü. İnsanların menfaatleri uğruna nasıl değişe bildiklerine üzülmüştüm. Ama ben daha o zaman 30'lu yaşların ortalarında idim. Yani önümde daha uzun bir bürokratik hayat vardı ve ben daha birçok makama gelebilirdim; nitekim de geldim. İnsanlar şimdiden böyle yaparsa emekli olduğum zaman kim bilir nasıl davranacakları da beni düşündürmüştü.''
   Yukarıdaki satırları Eşekten Uçağa isimli kitabımdan aynen aldım. Kitabımda anlattığım bu konu ise; 1981 yılında ve ben daha 35 yaşımda iken, EKİ Bolu Linyitleri Bölge Müdürlüğü görevinden alındıktan sonra geçiyor.
   Aradan 38 yıl geçti. Tabii ki ben şimdi emekliyim.. Halen Ankara'da yaşadığım için zaman zaman Zonguldak'a da gidiyorum.. Ama yukarıda bahsettiğim korkum başıma gelmiyor.. Hatta, tam aksine, geçen hafta yaptığım 5 günlük  Zonguldak ziyaretinde de dostlarım, tanıdıklarım ve hemşehrilerim tarafından çok sıcak ve kucaklayıcı bir ilgi ile karşılaştım. Belediye Başkanı Sayın Selim Alan'dan esnafa; TTK Genel Müdürü Sayın Kazım Eroğlu ve yardımcısı Sayın İsmail Güner'den emekli maden işçisine kadar ziyaret etme fırsatı bulduğum veya karşılaştığım tüm Zonguldaklı dostların samimi ilgileri beni gerçekten çok duygulandırdı.
   Sosyal medyayı iyi kullanmaya çalışanlardanım. An itibarı ile Facebook sayfamda 3.400'den fazla arkadaşım var, ve her gün de ortalama 6-7 arkadaşlık teklifi daha geliyor.... Bunların takriben 3.000'i Zonguldaklı veya Zonguldak bağlantılı.. Ve bunların hiç birine ben arkadaşlık teklif etmedim; teklif hep onlardan geldi! 
   Şunu söylemeye çalışıyorum: Yukarıda da söylediğim gibi ben artık emekliyim.. Herhangi bir makama gelme ihtimalim de yok.. Yani insanların artık benden bir beklentisi olamaz! O zaman, demek ki bana gösterilen sevgi ve saygı tamamen samimiyetten kaynaklanıyor, diye düşünüyorum.
   Peki 38 sene önceki fikrim ile bu günkü fikrim arasındaki uçurum nereden kaynaklanıyor?
   Aslında uçurum falan yok! O zaman arkamdan gelenler işsizlik sorunlarını çözmeye çalışan insanlardı; şimdikiler ise gerçek dostlar! Ve bu gerçek dostlar benim onur duyacağım kadar çoklar!  Hatta ''hayatta tek ve en büyük zenginliğim budur'' diyebilirim.
   Şimdi bu konuya neden girdiğimi merak etmiş olabilirsiniz. Burada amacım sadece duyduğum onuru sizinle paylaşmak değil.. Asıl anlatmak istediğim güvene dayalı dostlukların nasıl oluştuğunu ve önemini vurgulamak..
   Gerçek dostlar öyle kolay kazanılmıyor. Önce insanların güvenini kazanacaksınız sonra da insanlara değer vereceksiniz. Bu takdirde insanlar da size güvenir ve değer verirler. Aksi takdirde başkalarının da size değer vermesini ve dost olmasını hiç beklemeyin! Ben şahsen buna çok dikkat ettim. Bulunduğum makamlarda olduğum zamanlar dahil; yapamayacağım hiçbir şeye söz vermedim ve söz verdiğim her şeyi de yaptım. Hiç kimse söz verip de yapmadığım bir şey olduğunu iddia edemez. Yalan zaten benim yanımdan bile geçemez ve bunu da hiç kimse  söyleyemez. Kapım da herkese açık olmuştur ve bana gelen herkese değer vermişimdir.
   Bürokrasiden emekli olduktan sonra da; 10 yıl kadar süren Ankara Zonguldaklılar Derneği Başkanlığım sırada da Zonguldaklılarla sıkı ilişkim hep devam etmiştir. Yine, halen ve 10 yıldır sürdürdüğüm, Yüksek Maden Mühendisleri Derneği Başkanlığım sırasında da, derneğin lokali Zonguldaklıların uğrak yeri olmaya devam etmektedir.
   Sonuç olarak; uzun yıllar emek verdiğim güven ve dost kazanma çabalarımın çok olumlu sonuç verdiğini bu son Zonguldak ziyaretimde bir kez daha gördüm. Tabii ki bundan çok mutlu oldum. Ve bu mutlulukla kalbimi Zonguldak'ta bırakarak Ankara'ya döndüm.
   Selam olsun güzel kentimin güzel insanlarına!..
    İyi ki varsınız!