Dünya kamuoyu araştırma şirketlerinin bir güvenirliliği ve denetimi var.
Ancak Ülkemizde kamuoyu araştırma şirketlerinin ne bir denetimi nede standardı var…
Örneğin seçim dönemlerinde seçmenden yüzde 10 dahi oy alamayacak kişiler veya siyasi partiler neredeyse birinci yapılıyor…
Anketler sürekli olarak manipüle ediliyor…
İşin standardı da olmayınca cılkı da çıkıyor…
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı ve Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan, seçim sonuçlarına yönelik yapılan anket çalışmaları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İrvan değerlendirmesinde, Seçmenler araştırma şirketlerini hesap vermeye zorlamalı. Haber siteleri araştırma sonuçlarını yayınlamakta temkinli davranmalı. Seçimler yaklaştıkça pek çok anket firması tarafından yapılan anket sonuçları paylaşılıyor. Dünyada anketler konusunda yol gösterici kabul edilen kurumların araştırma sonuçları açıklanırken mutlaka künye bilgisinin açıklanmasını istediğini belirten Prof. Dr. Süleyman İrvan, ülkemizde kamuoyu araştırmaları alanında düzenlemeler ve denetim yapmak için kurulan Türkiye Araştırmacılar Derneği’nin de kamuoyu araştırması yaptığını iddia eden şirketlerin hesap verebilirliğini sağlaması gerektiğini ifade ediyor.
Prof. Dr. Süleyman İrvan, manipülatif amaçlı araştırmaların önüne geçmek için özdenetim mekanizması kurulmasının şart olduğunu vurgularken haber sitelerinin de araştırma sonuçlarını yayınlama hususunda temkinli olmalarını tavsiye ediyor.
Dünyada anketler konusunda yol gösterici iki önemli kurum var. Bu kurumların birincisi, Dünya Kamuoyu Araştırmaları Derneği (WAPOR)’dir.
Onlar araştırma bulgularının nasıl yayımlanması gerektiğini belirten etik ilkeleri yayınladılar.
Bu ilkelere göre; bir araştırma sonucu açıklanırken künye bilgileri mutlaka verilmeli ve bu künyede; anketi yapan şirketin adı, anketin kimin adına yapıldığı, hangi parti ya da kurum tarafından finanse edildiği, sahada hangi tarihlerde gerçekleştirildiği, kaç kişiyle yapıldığı yani örneklem büyüklüğü, örneklemin hangi yöntemle belirlendiği; sorulan soruların nasıl ifade edildiği; telefonla mı, yüz yüze mi uygulandığı, hata payının artı eksi kaç olduğu ve kararsızların nasıl dağıtıldığı açıkça belirtilmeli. Bu bilgileri vermeyen araştırma şirketlerinin açıkladığı veriler güvenilir olarak kabul edilmemeli.
İkinci olarak da Avrupa Kamuoyu ve Pazarlama Araştırmaları Derneği (ESOMAR)’nden bahsedebiliriz. ESOMAR da aynı şekilde araştırma şirketlerinin araştırma sonucu açıklarken künye bilgilerini vermeleri gerektiğini vurguluyor.”
Türkiye’de kamuoyu araştırmaları alanında düzenlemeler ve denetim yapmak için kurulan Türkiye Araştırmacılar Derneği’nin (TÜAD) bu süreçte daha aktif olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Aynı zamanda kamuoyu araştırması yaptığını iddia eden şirketlerin hesap verebilirliğinin sağlanması gerekiyor. Son seçim kampanyası dönemine ilişkin herhangi bir uyarı ya da tavsiyede bulunmayan TÜAD, derneğin amaçlarına uygun olarak araştırma şirketlerini uyarmalı” dedi.
Haber siteleri araştırma sonuçlarına karşı temkinli olmalı. Özdenetim mekanizmaları kurulmalı. Seçmenler araştırma şirketlerini hesap vermeye zorlamalı.
Yani anketler objektif olmalı diyor bilim insanları…
Sonra sandıktan gerçek çıkınca anketler manipüle edilmiş deniyor…
İnşallah bir düzenleme olur…