Sevgili okurlarım!

Seçim sath-ı mailine girmiş bulunuyoruz.

Gelecekteki nesiller bu günleri değerlendirsin diye bazı gelişmeleri not düşmek zorundayız.

Gazeteciler olarak yaptığımız budur.  

Seçime yaklaştıkça ittifaklar, pazarlıklar ve aklınıza gelecek her türlü sıra dışı ilişkiler dönmeye başladı.

Aha işte… Bu satırları yazarken son dakika bombası patladı. 

MHP ve Ak Parti kurmayları Zonguldak’ın da aralarında olduğu 16 ilde ittifak yapılıp tek adayla seçime gidilmesini kararlaştırdı.

Bu seçimde de öncekinde olduğu gibi MHP belirleyici olacak.

Bunu zaten daha önceden yazmıştık. 

Şimdi daha koyu çizgilerle belirtiyoruz.

Malunuz, MHP ile Ak Parti, Cumhur ittifakı kapsamında değerlendirmemişti Zonguldak’ı.

Hatta öyle ki seçimi kazanabilecek potansiyelde görülen Sayın Hamdi Ayan, bile bile aday gösterildi.

MHP bu kararı verirken Ak Parti’nin adayına zarar vereceğini elbette hepimizden çok iyi biliyordu.

Peki MHP açısından Hamdi Ayan’ı aday gösterirkenki şartlar ile bugünkü koşullar arasında ne değişti?

Söyler misiniz lütfen?

Ak Parti açısından bazı şeylerin değiştiği kesin.

Onların telaşını çok iyi anlıyorum.

Ancak MHP’lilerin –daha doğrusu MHP Genel Merkezi’nin- kendi adayının kazanabileceği veya Zonguldak gibi sosyal demokrat tescilli bir kentte en azından ciddi bir prestij elde edeceğinin kesin olduğu bir adayı geri çekme ihtimali bile…

Bana göre en hafif tabirle demokrasi ayıbıdır. Partinin Zonguldak’taki yükselişine ve ilerlemesine darbedir.

Partiye gönül vermiş seçmene büyük bir saygısızlıktır.

Maalesef bu ayıba yol açılacak adım atılmıştır.

NEYİN BEKASI?

İşi bir de beka sorununa getirmeleri yok mu?

Milletin bekası derken, bütün siyasilerin kendi makamlarının bekasını düşündüklerini bu millet çok iyi biliyor.

Kendi maaşlarına zam yaparken bonkör davranan siyasetçilerimizin, bu milletin işçisi, esnafı, emeklisi ve memuruna reva gördüğü ücret artışlarını da Türk halkı gayet iyi biliyor.

Ayan aday gösterilirken tehlikede olmayan beka, seçim yaklaşınca mı tehlikeye girecek?

Beka neyin bekası, açıkça söyleyin de hepimiz bilelim.

Yoksa, bu güzel Anadolu coğrafyasından öte gidecek yerimiz yok. İstemeyiz de. Başkasını bilmem; ama ben bu Cennet vatanda doğdum, bu vatanda öleceğim.

Dedelerim de Kurtuluş Savaşı’nda savaşmış, Gazi olmuş ve bu topraklarda can vermiş.

Ben de bu niyetteyim.

Bu ülkenin yüzde 90’ından fazlası da böyle düşünüyordur.

Koskoca insanların siyasi makamlarla ilgili (satranç-vari) hamlelerini, beka sorunu gibi halka sunmaları, hiç yakışmıyor.

Hiç inandırıcı bulunmuyor.

KİM ÇEKİLECEK?

İttifak kararı alındı.

Şimdi kim geri çekilecek?

Selim Alan mı? Hamdi Ayan mı?

Neyin adına çekilecek?

Vatan için mi, davası için mi, partisi için mi?

Yoksa demokrasinin gereği(!) böyle olduğu için mi?

Çıktığı yoldan dönmezse veya kendisine biçilen rolü beğenmezse ne olacak?

Ülkenin bekasını tehdit edenlerden mi olacak?

Bakalım piyango kime vuracak? Talihli(!) aday nasıl bir tavır alacak?

Öğrendiğime göre Ayan, etrafındakilere “Ben aday gösterileceğim” diyormuş.

Bu durumda adaylığın Alan’a yakışacağını söyleyenler olmuş.     

Hatta iki isim üzerinde anlaşmaya varılamazsa Zeki Çakan’ın alternatif olabileceği görüşünü seslendirenler bile çıkmış.

Görelim bakalım; demokrasi, ilke ve dava konusunda seçimler/tercihler ne yönde olacak?

Hey gidi demokrasi…

Hey gidi milli irade…

Sen nelere kadirmişsin be abi!..