Bayramda evden az çıktım. Büyüğüm ya!Konuklarımı bekledim, karşıladım. Gelenler, sağ olsunlar; bayramı renklendirdiler, bizi sevindirdiler.

     Bayramın son günü, mesai bitiminde dışarı çıktım. Açık havada yürüdüm. Yolda karşılaştığım dostlarla bayramlaştık,  söyleştik.

      Dönüşte, üç gündür girmediğim bir markete dalıverdim.

     Hadi bakalım! Hayırlısı!..

     Girişte, deneme amaçlı, bir ceviz yedim. Etikete (88 TL.) baktım, ayrıldım. Market sahibi hakkını helal eder inşallah!

     Soğan ve patates tezgâhlarının önünden geçtim. Soğan (24,90) elledim. Patates (9,25) ucuzdu, ellemeye tenezzül etmedim.

     Kasap reyonu önünde usluca durdum. Daha ucuz olduğu söylenen koyun, kuzu etiketleri büyüledi beni. Kuzu pirzola (429 TL.) Yanlarda daha ucuz parçalar da vardı. Bakarken, istemsizce mırıldandım:
     "Burası tam tansiyon ölçme yeri. Dimdik durabildiğime göre yüksek tansiyon sorunum yok! Olsaydı, şimdi... tavan... Of be!"

     Tezgâhtaki gençler, saygılı gülümsediler, şimdiye kadar hiç böyle yorum olmadı, dediler. 

     Yürüdüm.

     Biraz ötede ton balığı (2×135 GR-77,50) gördüm. İki kutuluk paketi elledim. Az kalsın alacaktım. Ah zalim etiket!.. 

      İç konuşma yardıma koştu:
     "Ramazan bitti. Kurbana ne kaldı? Ete o zaman doyarız. Şimdilik..."

     Çıkış kapısı yanı. Sıkmalık portakal filesi. Eve gidince portakal suyu... diye düşündüm. Bir portakalı, fazla incitmeden, sıktım. Zavallı, o da benim böbreğim gibi, biraz kurumuş. Ona da su gerekiyordu aslında. Sıksam ne çıkar ki? Acıdım,  eve taşımaya kıyamadım doğrusu.

     Bir rafta kavanoz kapakları gördüm, rahatladım. Kapak (1,25TL.) ucuzdu. Saydım, saydım, alışveriş keyfimi çıkardım. Nasıl olsa bizim evde boş kavanoz vardır. Yazın, kavanozları, doldururuz. Bu kapaklarla da sıkıca kapattık mı, tamam!
Ne mi dolduracağız? Ne bulursak...

     Nasıl olsa mutfak gazı da parasız olacak ya! Mutfakta kaynatıp balkonda saklarız. Aaa, hırsıza yol gösterdim! Aman be!..

     Marketten çıktım, fırından ekmeğimi aldım. Bir iki avuç leblebi almanın sevincini de yaşadım bir başka yerden. Mutluydum, eve boş dönmüyordum.

      2 kg kuzu pirzola alsaydım mağarasına omzunda geyikle dönen adam gibi dik yürürdüm herhalde.

     Şimdi çay içiyorum. Önümde kuru üzüm karışık leblebi. Televizyonda Kim Milyoner Olmak İster?.. Genç kız, 30 000 lira kazandı, 70 kg kuzu pirzola alabilir şimdi. Helal olsun ona!

     Dalıp gitmeliyim bir taraftan güzelliklere, düşlere. Bir  şiir kitabı seçtim raftan. Kitap tanınmış şairimizden, Cemal Süreya'dan: Beni Öp Sonra Doğur Beni...

     Bir bayram daha bitti. Marketten kaçtım, kitaba, şiirlere sığındım yine.

     Kitap ilaç be!
     *Cemal Süreya,  Can Yayınları, 88 s.