Her gördüğünüz tamirci / teknik servis tabelasına kanıp pahalı cihazlarınızı (araba, telefon, tablet, bilgisayar, tv vb.) teslim etmeyiniz.
İşten zerre anlamayan kişiler aygıtınızdaki 1 TL’lik arızayı 1000 TL’lik vakaya dönüştürebilir. Bilgisiz, cahil insanlar asla ölçü aleti, devre şeması, eleman kataloğu, osiloskop, sinyal jeneratörü, doğru lehim makinesi kullanmazlar.
Üç-beş el takımı tedarik edip “Ben tamirciyim” diye gezinen kişilerin oranı inanın yüzde 90’dan az değildir. Yani piyasada iş tutan her 10 servisin 9’u yetersizdir.
Devletin ilgili kurumları hiçbir şekilde denetim, otokontrol, izleme yapmadığı için piyasa keşmekeş halindedir. Örneğin ben 1982 yılından beri elektrik-elektronik ile ilgili yaygın kullanılan ev-iş cihazlarının tamir, ayarlama, bakım işlerini yapıyorum. Aradan geçen 40 yılda hiçbir devlet yetkilisi “Hey arkadaş sen bu cihazları neye göre onarıyorsun? Belgen var mı” diye sormadı.
Bu ülkede kalite, standart, düzen, proje, araştırma, kurs görme kelimeleri asla sevilmez. 32 sene MEB bünyesinde öğretmenlik yaptım. Bakanlıktan kurs, seminer, proje, sunum konulu yazılar geldiğinde, yüzde 98’lik kitle öcüden kaçar gibi ortadan yok olurdu.
Özet olarak, bir cihazınız bozulduğunda onu yaptırmak istediğiniz kişinin meslek lisesi ya da meslek yüksek okulu diplomasının, kurs bitirme belgesinin, sertifikasının, yetki belgesinin olup olmadığına bakınız.
Sokakların aydınlatılması
Bahçe, park, alt geçit, yol gibi mekanların aydınlatılmasında kullanılan lambaların otomatik olarak açılıp kapanmasını sağlayan sensörlü ya da zaman saatli düzenekler mevcuttur. Günümüzde bu cihazlar makul fiyat seviyelerine inmiştir. Lakin işinin ehli / usta / uzman kişiler otomatik sistemleri ayarlama noktasında çomar seviyesinde olduklarından her taraf aydınlık olduğu zamanlarda bile dış mekan lambaları çalışır. Bu israfa kimse dur demiyor. Yazık bu ülkeye…
Siyaset cambazlıkları
Önemli bir seçime gidiyoruz. Siyaset cazgırları yüzlerce yalanı üzerimize boca ediyorlar. Son 20 günde işittiğim yalanların önde gelenleri buraya yazmak isterim ama “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan troll / çete tayfasından hakaretler işitmemek için konuya derin girmiyorum. Şu seçimler bitse de çürük yalanlardan bir kurtulsak…
1950 yılından beri çok partili hayat içindeyiz. Aradan geçen 73 yılda 73 bin yalan ile kandırıldık. 20 gün sonra hiçbir şeyin değişmediğini, sadece yağlı maaş alan çehrelerin biraz değiştiğini görüp ağlaşacağız… Zira, ortalama eğitim seviyesi 4-5 yıl olan toplumlarda gerçek demokrasi, hukuk, vicdan olmaz…
Ali Özdemir
Eğitimci-Yazar-Yayıncı
0505 220 83 85