12 yıldır şehir hastanesi yapılacak bu memlekete!

Düşünebiliyor musunuz?

2006 yılında dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Zonguldak’ı ziyaret etmişti. Hastanelerde inceleme yapmıştı bakan bey. Bizler de muhabirler olarak oradan oraya Akdağ’ı takip etmiştik. Zonguldak’ın Şehir Hastanesi’ne ihtiyacı olduğunu bizzat müşahede eden Sayın Bakan, dönemin Ak Parti İl Başkanı Hamdi Uçar ve diğer protokol üyelerine 500 yataklı hastane yapalım teklifinde bulunmuştu. “Hemen yerini araştırın, Zonguldak’a tam donanımlı bir şehir hastanesi için kaynak aktaracağım.” demişti. Hadiseyi dün gibi hatırlıyorum.

Sonra hastaneyi oraya mı yapalım buraya mı yapalım tartışması başladı. İl Başkanı ayrı, Sağlık Müdürü ayrı, Vali ayrı, vatandaş ayrı telden çaldı. Kimisi mevcut yerine yapalım dedi, kimisi 69 ambarlarına yapılsın istedi. Kimisi İnağzı’na, bir başkası ise Bakacakkadı’ya olsun teklifinde bulundu. En temel konuda dahi aynı dili konuşamadık.

Yıllar böyle geçti…

İNSANLAR UMUTLANMIŞTI

500 yataklı hastane sözü şehirde yankı bulmuş, insanlar büyük umutlara kapılmıştı. 500 yataklı tam donanımlı hastane demek; yatak sorunu olmaması demekti.

Muayenehaneleriyle, laboratuvarlarıyla, ameliyathaneleriyle, acil servisiyle, kısaca bütün birimleriyle insanca ortamlarda sağlık hizmeti demekti.

Vatandaşlarımızın geniş koridorlarda, ferah bir ortamda sağlığını araması anlamına geliyordu. Her şeyden önemlisi, hani “yoğun bakım” yetersizliğinden hastalarımız perişan oluyor diye bugün dert yanıyoruz ya…

Böyle bir derdimiz olmayacaktı. Vatandaşlarımız yoğun bakımda yer olmadığı için başka illerde ölmeyecekti.

FIKRALARA KONU OLACAK HİKAYE

Evet, sözünü tuttu Sayın Bakan. Para aktarıldı hastane yapılsın diye… Ancak gelin görün ki yıllarca bir hastane yeri tespit edil(e)medi. Filmlerde olsa inanmaz insan.
Devlet kaynak aktardı. Ancak bizim şehrimizdeki yönetim kademelerinin beceriksizliği yüzünden devasa hizmet uçup gitti.  

Aktarılan kaynak, hastane yeri bulunamadığı için geri çekildi.
Bunun filmi yapılsa, insanlar senaryoyu ütopik(!) bulduğu için inanmaz.

Bununla kalsa yine iyi…

Cumhurbaşkanı’na 2 defa toplu açılış töreniyle Şehir Hastanemizi(!) açtırdık, iyi mi?

Diğer detaylara girmek istemiyorum. En sonunda eski hastane yerinde karar kılındı. İnşaatı da yılan hikâyesine döndü. İlk alan firma battı. Bir süre inşaat durdu. Yeniden başladı.
Acayip bir bina iskeleti yükseliyor yavaş da olsa. Kaç yıl sonra biter, bittiğinde beklentileri karşılar mı o da ayrı bir konu…

Ah mı var bu şehrin üstünde bilmiyorum. Her şehirde kolaylıkla yapılan işler, burada neden arapsaçı olur, bunun nedenlerini sağlam araştırmak lazım.

Sonuç:

2006’dan 2018’e uzanan bu hikâyede 3 Cumhurbaşkanı değişti, Parlamenter sistemden Başkanlık sistemine geçildi. Kaç tane başbakan, bakan ve milletvekili değişti. En az 4-5 hükümet değişti. Daha sayayım mı? Halen bizim inşaat bitmedi. Değişen tek şey 500 yatak kapasitesinden 400’e düşmesi oldu.

İnsanlar, eski binalarda sağlıksız koşullarda sıkış tepiş koridorlarda sağlık bekliyor. Yoğun bakımsızlıktan perişan oluyor.

Ve bugün bizler, o günlerde kaçırılan fırsatın ceremesini çekiyoruz.

Yazık oluyor insanımıza!