Bu dünyada ölümden başkası yalan…

Eski İl Genel Meclisi Başkanı İsmail Terzi’nin oğlu Muammer Durmuş Terzi, trafik kazasında hayatını kaybetti. Daha hayatının baharında; 18 yaşındaydı.  

Olay yerinden gelen fotoğraf acının boyutunu ortaya koydu. Anne - babanın bir birlerine sarılarak teselli vermesi, herhalde bütün anne babaların yüreğini sızlatmıştır. Allah kimseye evlat acısı vermesin.
Sayın Terzi, uzun yıllar İl Genel Meclisi Başkanlığı görevi yaparak özellikle kırsal kesimlerdeki yol çalışmalarını yönetti.
Kaderin cilvesine bakın ki biricik evladını da trafik kazasına kurban verdi. Kazanın kesin sebebi soruşturmadan sonra belli olacaktır elbette. İnşallah böyle kazalar son olur.

Bu ağır bir imtihandır.  

Acının tarifi yok. Ancak evrensel bir dilde anlatmak gerekirse…

Mevlana bir gün eve geldiğinde oğlunu kederli bulur. Şaka yapmak için duvardaki kurt postunu giyer ve oğlunu keyiflendirmek ister. Ancak oğlu bu durum karşısında gülmeye başlar. Mevlana der ki: “Beni korkunç bir şekilde gördüğün için bana güldün. Çünkü benim baban olduğumu bildin”
Dünya da aynen bu misal gibidir. Kul bu musibetin arkasındaki yaratıcıyı bilirse “- Bu benim Rabbim’dendir” diyerek güler geçer ve o musibeti atlatıverir. 

Terzi ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum.

YOL VE KÖPRÜ DURUMU

Zonguldak’ın yıllardır bitmeyen yol sorunu var. Seçimlere direk etki eden bu sorunu çözeceklerini belirten Selim Alan, ekim ayı sonuna kadar yolların yüzde 60’ını bitireceği sözünü verdi.

Halkla beraber bu sözün takipçisi olacağız. Karayolları, DSİ, Hükümet ve İçişleri Bakanı da Alan’ın emrinde olduğuna göre yolların bitmemesi için bir neden yok. Umarım en kısa zamanda biter, Zonguldak halkının yüzü güler.

Ayrıca Çaydamar istikametine giden İstasyon caddesi üzerindeki parke yol tamamen çökmüş durumda. Parke yol sökülüp yerine bir an önce asfalt dökülmeli. Hangi çağda yaşıyoruz Allah aşkına?

***

Seçim öncesi benim de sıkça dile getirdiğim Fevkani köprü konusu yeniden gündeme geldi.
Her gün altından binlerce insan geçiyor. Çocuklarımız, yakınlarımız, kısaca bütün Zonguldak ahalisinin yolu köprü altından geçiyor.
Fevkani köprü mimari açıdan ve yapıldığı dönem itibariyle sanayi mirası olabilir. Ancak hiçbir miras, insan hayatından kıymetli olamaz.

Bu zamana kadar ne merkezi idare ne de yerel yönetimler bu mirasa sahip çıkamamış. Bu da onların ayıbı deyip geçmesini de biliriz. Ancak altından binlerce can geçiyor bu köprünün…

Allah muhafaza etsin, aniden köprü çökse bu acının bedelini ödeyebilecek misiniz ey belediye reisi, ey vali, ey köprü altı esnafı, ey köprü sevdalıları?

Bu dünyada her şeyin telafisi mümkün bir tek ölümünki değil.

Sağlamlaştırma mümkün mü?

Mümkünse buna harcanacak para ile yeni projeye ödenecek tutar arasındaki fark ne kadar olacak?

Bütün bunlara bakıp bir an önce adım atılmalı…

MÜHENDİSİN GÖRÜŞÜ

Bakın Erol Çakır isimli mühendis bir okuyucumuz, “Ben bir mühendisim ve bu köprünün yıkılacak bir durumda olduğunu görüyorum. Siyasi rant peşine kimse koşmasın. Burada ‘insanlarımızın canı’ söz konusu. Köprünün derhal yıkılma kararı alınmalı! Ve altındaki esnafların lavvar kulelerin bulunduğu uygun yere yapılacak bir AVM ile taşınması sağlanmalı. Lamı cimi yok bu karar derhal uygulamaya geçilmeli. İlk tedbir olarak köprünün üstündeki ağırlıklar azaltılmalı. Yani üstüne, ayağına bacağına bir tek araç bile park ettirilmemeli. Ama derhal! Kurulacak her türlü komisyonda bana bir görev düşerse hiçbir beklentiye girmeden kabul eder, çalışırım. Unutmayın Zonguldak hepimizin!” diyor. 

Kentin yeni başkanı Selim Alan köprü konusunda, “Yıkmaya değil yapmaya geldik” sözünü yinelese de “Esnaflarımızı mağdur etmeden iyi bir proje gelirse seve seve hayata geçiririz” ifadesiyle de kapıyı tam kapatmadığının işaretini verdi.

Aklın yolu bir.