1989 yılından beri şirketlerin pay senetlerine para yatırıyorum. Aradan geçen 30 yılda, hisse senetlerine oyun, kumar olarak bakan birçok insanın battığını gördüm.
 
Türk hisse senedi piyasasında 415 kadar şirketin pay kağıtları alınıp satılıyor. Bireysel tespitlerime göre 415 senedin 350 kadarı reel anlamda 1-5-10-15-20 yılda hiç para kazandırmamıştır.
 
Reel kazancın ne olduğunu anlamayanlar olabilir. Basitçe anlatayım. 100 TL paranız var. Bu para 1 yıl sonra 120 TL olsun. Enflasyon yüzde 10 ise sizin reel (gerçek) kazancınız 20 TL değil, 10 TL'dir.
 
Türkiye'de insanlar tasarruflarını (birikimlerini) hisse senedi, döviz, altın, faiz, bina, arsa, A tipi fon, B tipi fon, hazine bonosu, BES gibi araçlara (enstrümanlara) yatırıyorlar. Son 20 yıllık reel getirilere baktığımızda sağlam şirketlerin ortaklık senetlerinin diğer tüm araçlardan çok daha fazla kazanç sağladığını görebiliriz.
 
Borsada işlem gören, çok sağlam, çok istikrarlı 50 kadar şirketimiz var. Bunların adlarını 20 yıllık fiyat grafiklerini açarak tespit edebilirsiniz. Son 20 yılda fiyatı merdiven gibi hep yukarıya giden şirketlere hiç korkmadan ortak olabilirsiniz.
 
Son 1 yılda yabancı yatırımcıların borsadaki payı yüzde 60'lardan 50'lere gerilediği için çok büyük işlem hacimli, yüksek sermayeli BİST 30 endeksi içinde yer alan şirketlerin kazançları yüz güldürmemiştir. Ancak bunun sürekli böyle davam edeceğini söyleyemeyiz.
 
Yine son 6 ay zarfında borsada işlem gören, çok düşük işlem hacimli 20 kadar şirket amatör yatırımcıları tuzağa çekip soyma aracı olarak kullanılmıştır. SPK yasası gereği bunların adlarını da buraya yazamıyorum. Zira manipülasyon (hile) yapılıyor diyerekten ağır cezalar kesilebiliyor.
 
Son 6 ayda ilk önce yüzde 100-3000 arasında prim yaptırılıp sonra yüzde 50-80 oranında fiyatı düşürülen 20 kadar şirket olmuştur.
 
Son söz: Borsada işlem gören istikrarlı 50 şirketi tespit edenler hiçbir zaman zarar etmezler.