Zonguldak’a ilk geldiğim 17 Ağustos 2001 tarihinden bu yana, sorunların bugün aynı şekilde devam ettiğini görmek çok üzücü.
Şehirdeki problemleri, yapılması gereken projeleri; sürekli anlatmak ve yazmak zorunda kalmak, bozuk plak hissi veriyor insana…
Şehirdeki problemleri, yapılması gereken projeleri; sürekli anlatmak ve yazmak zorunda kalmak, bozuk plak hissi veriyor insana…
Bir seçim oluyor, bir atama yapılıyor; “Acaba, bu defa bir şeyler değişecek mi” diye umuda kapılıyor insan. Neticede insanız, umut etmek doğamızda var. Yıllar geçse de pek değişen bir şey olmadığını üzülerek görüyoruz.
Halbuki vatandaşın talepleri çok basit ve yapılabilir şeyler. Nedir?
Yol… Şehir merkezi ve mahalle yollarına kaliteli asfalt dökmek. Şehir düzenini sağlamak. İnsanlara daha temiz, daha ferah ortamlar sunmak adına şehrin dokusuna uygun park ve bahçeler inşa etmek… Önce şehir ruhunu oluşturmak… Sen, ben değil, herkesi kucaklayıp “biz” kavramını yüreklere nakşetmek…
Su fiyatlarını aşağıya çekmek, köprü, dere ıslahı gibi projeleri hayata geçirmek… Çok mu zor bu talepleri yapmak?
Diğerlerinden vazgeçtim, sadece yollar ve parklar bahçeler yapsanız, Zonguldaklılar kırk yıl unutmaz bu iyiliğinizi.
Ama yaparsanız tabi…
DÜZCELİ AYHAN, UTANDIRDI…
Geçen gün çocukla kordon boyunda yürüyoruz. Denize bakıp “Ne kadar pis kokuyor, pislik içinde her yer” dedi çocuk…
Peşinden de “Buraları haber yapacak mısın baba?” diye sordu.
-Evladım biz defalarca yaptık. Sayısını dahi hatırlamıyorum.
-Olsun baba, yine yapsan ne olur?
Çocuk haklı… Onlar yapmamakta diretiyorsa bizler de Zonguldaklılar adına güzel şeylerin yapılması, çirkinliklerin kapanması adına bu konuyu sürekli gündemde tutmak zorundayız.
Bakın hafta sonu Düzce ilinden Zonguldak’a gelen Sayın Ayhan Bayrak, bizim tercümanımız olmuş. Limandaki çöpleri, yıkık dökük çekekleri ve şehirdeki düzensizliği fotoğraflayarak ayıbı yüzümüze vurmuş. Çaycumalılar Derneği Başkanı Sayın Savaş Çiloğlu, onun limandaki rezillikleri görüp paylaşması karşısında utanmış.
İlahi başkanım, siz niye utanıyorsunuz? Onlarca yıldır bu kente bir çivi çakmayanlar utansın!
(Asıl dereye çöp atanlar ve etrafı kirletenlerin kulağı çınlasın!!!)
Siz ki bölgenin en faal sivil toplum yöneticisi olarak elinizden gelen çabayı gösteriyorsunuz. Ölü toprağı serpilen şehir insanına
Zonguldak’ın sahipsizliğini yeniden hatırlattığınız için size olsa olsa teşekkür edilir.
EKİBİNİ KURUYOR
Belediye Başkanı Sayın Selim Alan, çalışma ekibi noktasında en önemli ismi belirledi. Fen İşleri Müdürü Ogan Göktürk’ü Belediye Başkan yardımcısı olarak atadı. Uzun zamandır beklenen bir karardı doğrusu…
Göktürk, tecrübe ve halkla ilişkiler yönünden halka kendini sevdiren bir bürokrat olarak biliniyor. Umarım başkan yardımcılığı döneminde tecrübelerinden Zonguldak halkı yeterince faydalanır.
Zonguldak gibi coğrafyası kadar insanı da zor olan bir kentte belediye başkanının sağ kolu olmak, ağır bir sorumluluk gerektirir.
Başarılı bir belediye başkan yardımcılığı, isimsiz kahramanlık demektir. Kolay değil! Çünkü sorumluluk da beklenti de büyük…
Üstelik bir şeyler yapmak için zaman da oldukça kısıtlı.
Kendi çapımızda yaptığımız mini kamuoyu yoklamasına göre; Ogan Göktürk kararının olumlu karşılandığını ve isabetli bir karar olarak değerlendirildiğini söylemek mümkün.
Başarıda en önemli faktör, işi ehline vermekten geçer.
Tabi ki halk, hizmetler ölçüsünde değerlendirmesini yapacaktır… Bunu da zaman gösterecektir.
Sayın Göktürk’e ve Zonguldak’a hayırlı olsun diyoruz.