Geçen hafta, küçük bir öğrencinin yaşadığı yol çilesini gündeme getirmiş, yetkilileri göreve davet etmiştik.

Haberin ardından Kaymakam beyin özel takibi neticesinde olaya hızlı bir şekilde el atıldı. İş makineleri derhal orman yoluna gönderilerek ekipler çalışma başlattı.

Önce olayı hatırlayalım: 

Çaycuma ilçesi Basat köyünden Helvacılar köyüne taşımalı eğitim uygulaması bulunmaktadır. Basat köyü Tabaklar mahallesinden Helvacılar köyüne okumak için giden 5. Sınıf öğrencisi Batuhan Tabak, evine yaklaşık 2 kilometre uzaklıktan alınmaktadır. Evine yakın bölgeden yol geçmesine rağmen şoförlerin keyfi uygulaması (yol nasıl bir yolsa, şoförler taşıma yapmaktan kaçınıyorlar) nedeniyle, öğrenci ormanlık alandan geçerek servise ulaşmaktadır.

Orman yolunda yaban domuzları, aşısız, başı boş köpekler, etrafta alkol alan şahıslar ve yabancı kişilerin bulunduğunu göz önüne aldığımızda;

Bu yavrucağı tek başına orman yolunda yürütmek, orman kanunlarından daha acımasız bir muamele değil midir?

Ama şükür ki duyarlı insanlarımız sayesinde orman kanunlarını aşabiliyoruz.

Köy sakinlerinden İsmail Bağrıyanık’ın, Küçük Batuhan’ın çilesini gazetemize ulaştırmasıyla her şey, olumlu yönde değişti. Sayın İsmail Bağrıyanık’a teşekkür ediyorum.   

İnsanlık namına küçük bir dokunuştu onunkisi… Küçük ama önemli ve bir o kadar da hayatî…

***

Deniz yıldızı hikâyesini hatırlar mısınız?

Adamın biri sabaha karşı okyanus sahilinde, güneşin doğuşunun keyfini çıkarmak için sahile inmiş. Uzakta sahilde birini görür. Biraz yaklaştığında sahile vuran deniz yıldızlarını okyanusa atan bir çocuk olduğunu fark eder. Çocuğa yaklaşarak sorar:

-Deniz yıldızlarını neden okyanusa atıyorsun?

Çocuk der ki:

– Güneş yükseldi mi, sular çekiliyor. Onları suya atmazsam susuzluktan ölecekler.

Adam devam eder:

– Sahil kilometrelerce uzanıyor ve binlerce deniz yıldızı var, hangi birini atacaksın. Ne fark edecek ki?

Çocuk, adamı dinledikten sonra bir deniz yıldızını daha okyanusa atar ve cevap verir:

– İşte bu deniz yıldızı için çok fark etti.

***  

Çaycuma Kaymakamı Sayın Muharrem Coşgun, ilkin söz konusu yere ilgili kurum amirlerini göndererek inceleme yaptırdı. Hemen akabinde ekipler, iş makineleriyle birlikte yol çalışmasına başladı. Şu anda yol genişletme çalışması sürüyor.

Yol standart hale gelince taşımalı eğitim gören öğrencimiz okul servisiyle okuluna gidebilecek. Yani servis şoförlerinin, “Yol iyi değil ki” mazereti ortadan kalkmış olacak.  

Kaymakam beyin bir öğrenci bile olsa, hızlı bir hizmet götürme çabası, her türlü takdire şayan olup, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” felsefesinin de tezahürüdür.

Evet, devlet dediğin bir tek çocuk için bile olsa hizmet getirebilmeli...

Aynı hızı ve aynı duyarlılığı, termik santrallere karşı da görmek istiyoruz.

Simsiyah dumanıyla etrafa zehir saçan, insanları kanser eden termik santrallerin bu pervasızlığına da devletimiz artık dur demeli.

Bir tek çocuğun mağdur edilmesine göz yummayan devletimiz, isterse bu konuyu çözüme kavuşturabilir.