Sevgili Halkın Sesi okurları!

Her geçen gün yerel seçim atmosferine yaklaşıyoruz. Aslında halkın gündeminde ‘seçim’ değil ‘geçim’ derdi var. Hiçbir zaman gündemin birinci sırasından inmeyeceğe benzer. Şu kadar var ki seçim de gündemdeki yerini almaya başladı. 

Hepimiz biliyoruz ki peş peşe yaşanan seçimler, sıkıntıda olan ekonomiyi daha da kötü hale getirecek. Seçim adına yapılan harcamaların faturası bizlere kesilecek. Tabi ki demokrasinin gereğidir; yasalar neyi gerektiriyorsa o yapılacaktır. Buna itirazımız olamaz. Ancak “fatura” dedim ya; eğer iyi bir seçim yapamazsak, katmerli bir “fatura” ödeyeceğiz. 

Yemyeşil doğasıyla masmavi denizinin bir arada olmasına rağmen, “yerel” ve “genel” idareler tarafından “kötü” yönetildiği için hak ettiği “uygarlık” seviyesine bir türlü ulaşamayan Zonguldak’a her birimizin vefa borcu var… 

Uygarlık nedir bilir misiniz? 

Kökü Uygurlar’a dayanan bu terim, Uygurların çok gelişmiş bir topluluk olması itibariyle günümüze uygarlık olarak dönüşmüş. Dahası var: Benzer kültürel öğelerden oluşmuş kültürel bütünlerdir deniyor uygarlık için… Uygarlık oluşturan toplumlar, benzer kültürleri “ortak” bir paydada toplayabilmişler. Neden anlattım bunu? Zonguldak’ın bu ruha ihtiyacı var da ondan…

Atatürk’ün çağdaş uygarlık düzeyine erişmek dediği de bu olmalı. Cumhuriyet’in ilk vilayeti ilân edilmesi ve kurucu idare tarafından en çok önem verilen bir il olup da 95 yılda en “kötü” seviyeye inmek; ne yaman çelişki, öyle değil mi? 


ADIM ADIM YAKLAŞIYOR
6 aylık bir zaman dilimi var. Şu an aday adaylık süreci işliyor. Her gün farklı farklı simalar basın açıklaması yapıyor. Ve hepsinin ortak talebi; Zonguldak Belediye Başkanı olmak… Herkes bir miktar proje anlatıyor; ben şunu yapacağım, bunu edeceğim diyor. Fakat bize şehrin çehresini değiştirecek sözde değil özde belediye başkanı lazım. 

Umarım bu seçimde buluruz. 

Yerel seçim kuşkusuz her il için önemli. Fakat Zonguldak için hayat memat meselesi. Çünkü bu şehir, yerel hizmet bakımından 81 ilin en alt kümesinde yer alıyor. Maalesef tablo bu! 

Ne yazık ki Cumhuriyet şehri Zonguldak, Türkiye’deki ‘şehir’ standartlarının çok gerisinde. Hem de hiç hak etmediği halde… Hani önceki yazımda dedim ya, ‘vefa’ en önemli değerdir diye. İnsanlara yapılan vefasızlık, şehirlere de yapılabiliyor. Kıymeti bilinmeyen bir vilayet denince akla hemen Zonguldak geliyor. 
Bu da gösteriyor ki bu şehrin halkı, esnafı, eşrafı, siyasetçisi kentine sahip çıkmıyor. Şehir sahipsiz ve bakımsız… Mevcut iktidar da ne yazık ki; hak ettiği değeri vermedi Karaelmas’a. Zamanında koca ülkeye bakan Zonguldak, nerdeeen nereye geldi? 

İPİ KİM GÖĞÜSLER?

Her zamanki gibi 2019 Mahalli Seçimleri de AKP ile CHP arasında kıyasıya bir mücadeleye sahne olacak. 

Öncelikle şunu sorgulayalım:

Her şeye rağmen seçmen, bir kez daha CHP’li adaya koşulsuz destek verir mi? 

Şehir merkezindeki düzensizlik, yolların durumu, bir türlü tamamlanamayan alt yapı çalışmaları… Saymakla bitmeyen dertler… 
Modern şehirleşme kıvamını yakalayamayan bir Zonguldak sorunu var ortada… 

Merkez ilçe seçmeni, faturayı kesecek. Bu kaçınılmaz. O güne erişirsek hep birlikte göreceğiz…

Peki kimlerin ismi konuşuluyor? AKP’de Özcan Ulupınar ismi öne çıkıyor. Yerel yönetim bakımından oyları toplayabilecek en etkili isim olarak görülüyor. Kendisinin de öne çıkmamakla birlikte genel merkezden gelecek bir işareti beklediğini biliyoruz. Ulupınar’ın yanında başka isimler için de nabız yoklanıyor…

CHP’de durumlar daha karışık…

Mevcut aday adayları veya belediye başkanları arasında Türkiye çapında üne sahip bir isim var. Tahmin ettiğiniz gibi o da Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı. 

Kendisi Zonguldak’tan aday olma konusunda çekimser… Hatta yapılan teklifleri kibarca reddediyor. Genel Merkez de bu isme sıcak bakıyor ve ikna edilmesini salık veriyor. Ne yazık ki parti içi çekişmeler buna izin vermiyor. 

Çaycuma’yı İkinci Eskişehir yapma yolunda ciddi mesafeler kaydetti Sayın Kantarcı. Başardı da… Zonguldak seçmeninde Bülent Kantarcı isminin bir karşılığı var. Birçok muhafazakâr görüşe sahip seçmenin bile ilgisini çekiyor Çaycuma’daki gelişmeler. 

Ancak ne hikmetse sol partilerdeki eski alışkanlık devam ediyor… Bir türlü aşılamıyor bazı pürüzler…Tam bir muhalefet içinde muhalefet durumu… Demokrasi ve özgür düşünce kavramları sanırım, kişiselleştirilerek tarihi hatalara devam ediliyor. Diğer yandan şişirilmiş egolar(benlik) sorunundan olsa gerek, “Hiç kimse partinin üstünde değildir” derken bile inandıkları davaya nasıl zarar verdiklerinin farkında olamıyorlar… Başarı ve başarısızlıklara biraz da bu açıdan bakmakta yarar var diye düşünüyorum. 

Kısaca parti içindeki bu nahoş tablo aşılır da Sayın Bülent Kantarcı adaylığa ikna edilirse, çok büyük ihtimalle Zonguldak Belediyesi CHP’de kalır. Tersi bir durumda, seçmen bunca yıldır verdiği avansı keser ve CHP’ye tarihi bir bedel ödetebilir… 

Bu çekişmede özellikle MHP’nin adayının kim olacağı ve seçimlerde nasıl bir performans sergileyeceği de gözden kaçırılmamalı. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ittifakı bitiren açıklamasından sonra yaşanacak gelişmeler ışığında yeni hesaplar yapılacaktır. 

Siyaset gündemi kısaca böyle… 
Yeni gelişme ve değerlendirmelerimizi sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. 

Sağlık ve afiyette kalmanız dileğiyle…