Zonguldak

Tayt da giyerim, şort da giyerim: Sana ne!

CHP İl Kadın Kolları Başkanlığı ve CHP Merkez İlçe Kadın Kolları başkanlığı tarafından düzenlenen toplantıda, Milli Gazete Köşe Yazarı Burhan Bozgeyik’in kadınların giyimine ilişkin yaptığı açıklamalar eleştirildi.

Abone Ol

CHP İl Kadın Kolları Başkanı Nazan Pulat yaptığı açıklamada, Milli Gazete Köşe Yazarı Burhan Bozgeyik’in açıklamalarını sert bir dille eleştirerek, “Tayt da giyerim, şort da giyerim. Sana ne” açıklamasını yaptı.

CHP Merkez İlçe Kadın Kolları Zehra Sekme’nin de hazır bulunduğu basın açıklamasında Pulat şu ifadeleri kullandı:

"Milli Gazete Köşe Yazarı Burhan Bozgeyik 'İslamiyet iffet dinidir' başlıklı  köşe yazısında; kadınları bir kez daha değersizleştirerek bütün kadınlarımıza yönelik hakaretamiz ifadeler kullanmıştır. Bu yazıyı kınıyoruz.

İlgili yazıda Kadınların tayt giymesi iffetsizlik ve teşhircilik sayılmış, Düğünlerde kadın erkek karışık oyun oynanması ahlaksızlık sayılmış, 'Haremlik- Selamlık' kavramının unutulmuş olması kaleme alınmıştır. Bu yazı bütünüyle kadını hiçe sayan, kadına hiçbir hak tanınmamasını destekleyen ve kadını değersizleştiren yobaz düşüncelerle kaleme alınmıştır.

Tüm bu yobaz düşüncelere karşı savaşan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir" diyerek kadının toplum ve medeniyet içindeki yerini her zaman takdir etmiştir. Kadın haklarını batılılaşmanın ve çağdaşlaşmanın bir unsuru olarak algılamıştır. Türk kadınına her zaman güvenmiş ve Türk kadınının toplumda hak ettiği yere gelebilmesi için öncü reformlara imza atmıştır. Hiçbir ülkede, hiçbir lider, kadın hakları için böylesine duyarlı olmamış ve böylesine savaşmamıştır.

Mustafa Kemal Atatürk, 1926 yılında Türk Medeni Kanunu'nu kabul ettirerek, Türk kadınlarının hukuki statülerini kökten değiştirmiştir.

Bu kanunla birlikte, kadınlar erkeklerle eşit haklara sahip olmuş, Miras, mülkiyet, velayet hakkı, evlenme, boşanma, mahkemelerde tanıklık hakkı gibi konularda kadınlar ve erkekler arasındaki hukuki eşitsizlik ortadan kaldırılmıştır. Yani 1926 yılından bu yana kadın ve erkek resmî olarak eşittir. Bununla birlikte Uluönderimiz, kadınların giyiminde ve toplumsal yaşamda özgürlüklerini desteklemiş ve 1934 yılında yapılan kıyafet devrimi ile kadınlar çarşaf ve peçe giyme zorunlulukları kaldırılmıştır. Geleneksel giyim kurallarına bağlı kalmak zorunda olmayan kadınlar, daha modern ve rahat giysiler tercih etmeye başlamıştır.

Ülkemizde kadın erkek eşitliği hiçe sayılmaktadır. Unutulmamalıdır ki Kadın erkek eşitsizliğini pekiştiren her söz, her eylem ya da eylemsizlik şiddetin sebebidir. Bu ve benzeri çağ dışı, cinsiyet eşitsizliğini destekleyen görüşler sebebiyle kadına şiddet ve düşmanlık artmakta ve her gün binlerce kız kardeşimiz acımasızca katledilmektedir. Ya fiziksel ya da cinsel şiddet görmektedir.

Kadını sadece anne rolü ile kısıtlayan, kadını birey olarak görmeyen, değersizleştiren, kadını ve medeni kanunu yok sayan her türlü zihniyetin ve kadına yönelik vahşetin karşısındayız. Eşitlik mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Kadınların haklarının kısıtlanmasına ve Geriye gidişe asla izin vermeyeceğiz."