Zonguldak Valisi Sayın Mustafa Tutulmaz, basın yayın kuruluşlarını ziyaret ederek, biz gazetecileri onurlandırdı. Bu nazik ziyareti için kendisine teşekkür ediyorum.

Vali beyin ilk günden beri diyaloga açık, sevgi ve saygı çerçevesindeki yaklaşımını, Zonguldak için büyük bir şans olarak görüyorum. Hatırlarsanız, Zonguldak'ta göreve başladığı ilk gün, sevgi diline vurgu yapmıştı. Dün Halkın Sesi'ni ziyaretinde de bunu tekrarlayarak, Zonguldak'ın buna ihtiyacı olduğunu dile getirdi.

Bunları dinlerken, ulu bilge Şeyh Edebali'nin "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" sözü kalıma geldi. Ne kadar kıymetli, ne kadar derin bir söz dedim içimden...

Söylemesi kolay, ama uygulaması zor bir kamu yönetimi felsefesi adeta... İşte bizim Zonguldak'ın valisi Mustafa Tutulmaz için söylenen 'halkın adamı, devletin valisi' payesinin kaynağı burada diye düşündüm.

O, Zonguldak'taki karamsar tablonun kesinlikle aydınlanacağına inanıyor. Kentin üzerindeki kara bulutların, istihdam alanları oluşturularak dağılacağını düşünüyor. Zonguldak'ın eski günlerine döneceğinden şüphesinin olmadığını ifade eden Vali Tutulmaz, Filyos projesinin önemine dikkat çekiyor.

Tam Zonguldak'ta basın sektörüyle ilgili değerlendirmelerini soracaktım ki, kendisi bu konudaki düşüncelerini dile getirmeye başladı.

Mesela çevre konularındaki hassasiyeti anlayışla karşılamakla birlikte doğayı talan etme gibi iddialarla kaleme alınan bazı yazıları ise abartılı bulduğunu söyledi. İşsizlikten gerileyen Zonguldak'ın, yeni istihdam alanlarıyla küllerinden doğacağına inandığını yineledi.

Vali Tutulmaz, Zonguldak'ı geliştirmek için herkese görevler düştüğünü belirterek, basının moral bozukluğuna yol açacak manşetlerden sıyrılarak, daha sorumlu yayıncılık anlayışına sahip olmasına ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

Vali bey yerden göğe kadar haklı.

Mesleki disiplini sağlayacak bir takım kuruluşlarımız var ama ne yazık ki yeterli olamıyor. Eleştiri ile hakaret, uyarı ile tehdit, bilgilendirme ile ifşa etme kavramları arasında gel gitlerle bir birimizi hırpalıyoruz.

Gazeteci muhaliftir, bilgilendirici olduğu kadar sorgulayıcıdır. Yapılanı veya yapılmaması gerekeni yazdığı gibi önlem alınması gerekeni de önceden sezen öngörü sahibidir. Her şeyden önce yaşadığı topluma karşı sorumluluk sahibidir.

Gazeteci kendi yakını büyük yanlış yaptığında nasıl haber yapabilecekse, bir başkasını yazarken de bu sorumluluk bilinciyle hareket etmelidir.

Vali bey aslında çok şeyler demek istiyor.

Ama önce insan, önce ölçü diyor.

ÖZLÜ SÖZLER:

*Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikri gıdayı vermekte, hülasa bir milletin hedef-i saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir. -Mustafa Kemal Atatürk-

*Gazeteciler gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır. -Mustafa Kemal Atatürk-

*Bir gazeteci ile konuştuğunda unutma ki, son sözü daima onlar söyler. –Beaumont-

*Gazeteler, dünyanın aynalarıdır. -James Ellis-

*İyi bir gazete, kendisiyle konuşan ulustur. -Özdemir Asaf-

*Bir ülkede yazılı ve görsel basın, parayı verenin öttürdüğü düdük olma yolundaysa Nasreddin Hoca’nın eşeğe ters binme zamanı geldi demektir. -Sunay Akın-