Çok söz var söylenecek. 1 haftadır sivil dayanışma ile birçok badireler atlattık.
1. Tam 3 yıl önce HalkınSesi gazetesinde ne DEPREM ZONGULDAK TTK isimli yazımda ne söylediysem hepsini yaşadık, çok üzgünüm.
2. Yıkılan evler bir yana çok sevgili dostlarım ve arkadaşlarımın aileleri ve ülkemin güzel insanları hayatını kaybetti. Öfke ile üzüntüm birbirine karıştı ama ayakta durmamız gerek.
3. Herkes birbirini suçlarken kimse ben nerede hata yaptım demedikçe bu son olmayacak
4. Madencilerin saatler sonra otobüsle gönderimi AFAD’ ın aslında hiçbir elle tutulur planı olmadığını, koordinasyonu sağlayamadığını ve AFAD açılımındaki hiçbir kelimenin hakkını yöneticilerinin veremediğini tescilledi. Burası Türkiye, henüz kimsenin yüzü kızarıp istifasını vermedi.
5. Sivil dayanışma tek umut vaadi veren durumdu. Her kesim bir arada aynı hedefe odaklandık çalıştık. Halen daha çalışıyoruz.
Şimdi herkes ama herkes. Okuma yazma bilen herkes. Deprem, İlkyardım bilgisi ne kadar otursun bir daha düşünsün.
Yaşadığım bina, işimin olduğu yer sağlam mı? Baktırmadıysan hala aklından şüphe duy ve önce doktora görün lütfen.
Çok can yandı.
Önümüze bakacağız ama arkada bıraktığımız enkazı unutmadan.
Ve madenciler. Deprem sabahı en erken saatte uçakla gönderilmeyen cesur yürek madencilerimiz. Çıkarılan işlerin, gösterilen performansın ve eşsiz teknik beceri ve cesaretlerinin maddi bir karşılığı olmasada kurumlar onlar için ne takdir sunacak bilmiyorum ancak Zonguldak esnafı bu kardeşlerimize bir teşekkür edelim derim.
Zonguldak belediyesi, canımız yanıyor ancak bir teşekkür pankartı fena olmaz değil mi eve dönüşlerinde görmeleri için.
7 gündür yaşadığımı 7 sayfa yazsam anlatamam.
Ders alacağız, aksiyona dökeceğiz, hesap sorup artık talepkar olacağız.
Yoksa bir sonraki afette bizi kurtaracak kimse kalmayacak.