Kömürü bol, toprağı yok ülke Zonguldak. Zonguldak’ın tepeleri apartmanlarla dolmuş; sanki üstümüze geliyor gibi. Liman’ın görüntüsü ise çirkindi. Her yerde, her şeyde bir pejmürdelik egemendi. Hele Lavuar Alanı ve kurulu barakalarda kalitesizliğin hemen ayırdına varıyorsunuz.

Gerek Zonguldak’ta, gerekse Devrek’te İcra dairelerinin hıncahınç dolu oluşu ekonomisini belli ediyor hemen.. Koridorlarda çalışıyor görevliler. İğne atsanız yere düşmeyecek kadar tıka basa dolu. İşi olan vatandaşa da, o memurlara da acımamak elde değil ! Demek ki, borç içinde yüzüyor Zonguldak. Aynı durum vergi daireleri için de geçerli…

Güvenli yolcukların firması Güven firması kapanmış. Yerinde Kamil Koç var. Varan Zonguldak hattına girmiş. Kamil Koç da öyle. Ama terminal, yeniden yapılıyor. Baraka yazıhaneler toz duman içinde. 17 firma tabelası saydım. Zonguldak yalnızca çökmüyor, göç veriyor, göç de alıyordu.
 
Eşi İstanbul’da Polis olan bir Zonguldaklı Hanım, “Her gelişimde biraz daha yıkılıyorum. Gençler alkole, uyuşturucuya çalışıyor. Anam babam burada olmasa, adımımı atmam” diyordu eşime. Doğu’ya, Karadeniz’e, Trakya’ya, Akdeniz’e, Hatay’a gidip geliyordu bu firmalar.17 tabela saydım barakalarda.

ZONGULDAK’IN GELECEĞİ…
Zonguldak’ın kalbi Gazipaşa ve Fevzi Paşa Caddesi’nde atıyor. Siyaset oradan yönetiliyor. Medyası teslim alınmış durumda. 12 Haziran seçimleri kampanya döneminde naklen yayınlarda siyasetin hiç değişmediği/değişmeyeceği bir kere daha görüldü. Vekiller gitti, Zonguldak bitti. Yıllardır kendilerine hiçbir şey vermeyenleri gene Meclis’e gönderdi.…  Filyos vadisi, uçak seferleri, iş vaatleri, ocaklara işçi alınacağı fos çıkıyor. Zonguldak bu kez de yanlış yaptı…” diyordu.
***
Gazeteci-Yazar Dostum Ahmet Öztürk, beni hiç yalnız bırakmadı. Fırsat buldukça Zonguldak’ı yazdı. Ben hep yazdım. Şu noktada birleştik: Cumbaba Demirel’in dediği gibi: “ Zonguldak var Zonguldaklı yok. Olsaydı, Zonguldak çöker, göçer ve yalnızlaşır mıydı?
 
YOL TÜRKÜLERİ
 Zonguldak yolundayız.
 Dağların tepesinden,
 Birdenbire denizi göreceğiz.

 Güneşli bir günde
 Masmavi göreceğiz Karadeniz’i
 Balkaya’dan Kapuz’a kadar.
 Karış karış biliriz biz bu şehri;

 EKİ’nin çiçekli bahçeleri
 Rıhtıma kömür taşıyan vagonlarıyle;
 Paydos saatlerinde yollara dökülen
 Soluk benizli insanlarıyle

 Siyah akar Zonguldak’ın deresi;
 Yüz karası değil, kömür karası;
 Böyle kazanılır ekmek parası.

 Gemiler vardı... limanda gemiler,
 Her biri başka bir ufka gider. “
Bu şiiriyle Orhan Veli’yi de rahmetle anmış olalım.
 *
Bir şiirimsi de benden olsun:
“Evleri bir tepeden/ Birine fırlatılmış gibi/ Kömürü  bol, toprak az/ Koca bir  Zonguldak’ta / Boyumca  bir yerim var/ Derdim ya Feleklerin / Ah Sürgünüyüm ki / Son mekânım Gölbaşı”