Merkezi bütçe’ye, aldığı yatırımdan çok vergi veren (1.134.472.000TL - 1. 760.223TL) iller arasında 7. sırada bulunan Zonguldak’ta iki konu tartışılıyor.

Birincisi, bölgenin geleceğini şekillendirecek Filyos Vadi Projesi.

İkincisi: Bölge siyasetini şekillendirecek Çatalağzı Termik Santral İhalesi.

Filyos Vadi Projesi içinde ciddi bir yer tutan, proje bedeli 810 milyon lira olan Filyos Limanı için, ciddi bir ödenek ayrıldı, 2014 yılı için. 140 milyon 600 bin lira.

İşe başlamanın akabinde, hemen yer tahsisine geçilirse

Bu, 25 milyon ton kapasiteli liman inşaatı bitim tarihiyle, üretimin başlaması demek olur ki… Kaymaklı kadayıf olur.

Sadece bölge kalkınması değil, Ülke kalkınması için önemli.

Gelelim, ikinci tartışma konusuna.

Özelleştirme kapsamında, geçtiğimiz hafta satış için ihale tekliflerinin toplandığı Çatalağzı Termik Santral’ine. Termik Santral, ‘yanmayla ortaya çıkan ısı enerjisinden elektrik enerjisi üreten merkez’ demek…

ÇATES (1948) Ülke Elektriğinin % 1.5’ni karşılayan 2x150 Megawatt’lık kurulu gücü ve yılda (2013) 1.386.637.000 Kilowatt saat’e yaklaşan elektrik enerjisi üretimiyle, Termik Santraller arasında ilkler arasında. Santralın ana yakıtı, Taşkömürü filitrasyon ürünü (ocak içinden çıkan atık, şist, ve mostralardan, 0.5 milim altı kömürlerden filtre edilerek, elde edilen kömür. Kalori değeri 3.200) Tüketim: (2013)1.051.903 ton/yıl. Ton’u 134 lira. Bu kömürün 700- 750 bin tonunu TTK, geri kalanını Özel Sektör İşletmeleri karşılıyor. Yardımcı yakıt fuel- oil (7.200 Ton/yıl), motorin(480 ton/yıl).

Gelelim, kulis ve detaylara.

ÇATES’in ihalesi ile ilginç görüntüler oluştu. Özelleştirmeye karşı olan ideolojik yapıya, hükümete karşı olan Muhalif yapı da eklendi ve ortaya ‘sattırmayız’cı bir enstrümantal grup çıktı.

Hedef’ muhalefet olunca, kamuoyunu bilgilendirmekten ziyade, muhalefet’i güçlendirme yollu propoganda seçildi.

Ben ‘tartışalım’ odaklı yazıyorum bu makaleyi. ‘Satılsın’ ya da ‘satılmasın’ diyenler, en azından ‘mevcut’un özelliklerini maddi ve manevi açıdan içine sindirsin.

Çates özelleştirilirse, 17 bin kişi işsiz kalır’ sıkıştırması ilginç.

Çates’in taşeron ve kadrolu toplam çalışanı 750 kişi değil. Civardaki nüfus ise bahsedilen, hepsinin kısmeti Çates’ten değil.

Özelleştirme gerçekleştirilirse, çalışan kadrolu personel’in bir kısmı yerinde kalırken, bir kısmı da işsiz kalmaz. İlgili ‘yasa’ gereği, diğer kamu kurumlarına devredilir. Örnekleri bolca var.

Sayfa komşum,  dostum diyor ki ‘Santral tarihi eser statüsüne alınsın.’ Alınsa ne değişecek? Merkez lavuar alanındaki ucube yapı alınmıştı. Ne oldu, bir şekilde yıkılmadı mı?

Efendim, ‘alan adam Çates’i yıkar’ deniyor Allah aşkına, iki milyar dolar’ın üzerinde para verip Çates’i alan adam neden yıksın. Yerine lunapark mı yapacak? Yıkarsa, daha modernini yapar. İyi değil mi?

Olaya bir de kâr- zarar açısından bakalım. Çates ürettiği Elektriği, Kilowatt başına bir kuruş  zararla satıyor TEAŞ’a. Çarpın, 1.386.637.000 Kilowatt saat ile. Özel sektör olsa bu zararla iflas eder. Kapıya kilit vurur.

Gelecek şirket elbette, işe zararsız başlamak için, TTK ve Kömür aldığı Özel şirketlerle oturup, alacağı kömür fiyatlarında iyileştirme isteyecektir. Bu, ticaret’in bir gerçeği. Oturup ağlamak yerine, çözüm aramak lâzım. Bence yapılacak olan, kömür üreten Kamu ve Özel şirketler, Çates’le elektrik alıp - almama pazarlığı (elektrik kömür takası)yapmalıdır. Bölgenin en çok elektrik tüketen kurumu TTK ve toplu halde yekûn tutacak özel sektör kömür üreticileri, bu pazarlıktan mutlu çıkarlar.

Çevre ve yaptırım açısı’ndan bakarsak. Hafta geçmez basın’a ‘kirlilik’ konulu malzeme olur Çates. Depolama alanı olmasına rağmen, yıllarca denize döküldü tüketilen kömür külleri. Çimento’nun hâm maddesi olan kül.

Peş peşe cezalar sonucu, Şimdilerde depolanıyor. Çukur doldurmak için!

Yanı başındaki Özel Sektör Eren Enerji ise, depolayıp satıyor bu külleri.

Çates’te var mı, zarardan kurtulmak için çözüm arayışı? TTK (Türkiye Taş Kömürleri Kurumu) gibi. Yat gölge de maaş bölge de!

İki bacası var Çates’in. Bunlardan birine ‘Milli Mücadele’ ile ancak filitre taktırılabildi. Doğru mu? Doğru. İkinci bacaya filtre taktırılamadı. Yaptırım uygulanamıyor. Bacanın birinden siyah, birinden beyaz duman çıkıyor. İyi mi böyle?

Bir başka bakış… Zonguldak ve çevresi Doğal Gaz’a geçiyor. Böylece, ısınma kaynaklı binlerce ton kaliteli ve kalitesiz kömür boşa çıkacak. Hem TTK hem de Özel Sektör kömür işletmeleri, yeni fiyat analizleri ile santrallerin gündemine ‘Pazar’ olarak girmelidir. Böylece, İthal Kömür korkusundan da kurtulurlar. Çates’in tükettiği 3.200 kalorilik kömürün(kükürt oranı 0.8), dünyada üretimi yok. Eren Enerji’nin kullandığı 6 bin kalorilik kömürü (kükürt oranı 1.5) dünya da bulmak mümkün TTK, ürettiği kömürü denize pompalayamayacağına göre, fiyat düşürüp, Çates’e vermek zorunda. Sıfır nakliye iki taraf için de önemli avantaj.

SONUÇ:

ÇATES SATILABİLİR, çünkü.

Plân değil, pilâv karın doyurur. Zonguldak’ın kalkınma yolu, ödediği vergiden çok, yatırım almasından geçer. Övünülen ‘Büyük yürüyüş’ ile yatırımcı Zonguldak’tan kaçırılmasaydı, şimdiye kadar bu iş hallolmuştu. Zonguldak ülke ekonomisi üzerinde ‘kambur’ olarak görülmemeli. Zonguldak işçisi; eylemci, eyyamcı, tembel değil, aldığı paranın hakkını veren olarak tanınmalıdır.

Bence, yılda 800 milyon lira zarar eden TTK’da özelleştirilmeli. Sürekli, bütçeden kamu kaynağı tüketme devri bitmeli. TTK’nın zararının en az yarısı her yıl ‘Zonguldak’a, işçi ve üretimi arttırıcı’ yatırım olarak, merkezi idareden istenip alınmalıdır.

Hedef, yatırım alan İl olmak. Bu Gurbetteki Zonguldaklı sayısını (698 bin) düşürecek. Yani, göç veren il olmaktan kurtulacağız.

Muhalefet, Zonguldak’a kazandırmak için yapılmalıdır.