Hakkını teslim ederek söylemek gerekirse geçen dönem birlikte seçildiklerinde Haberal Hoca Silivri cezaevinde çile doldurmakta idi. O nedenle Ali İhsan Köktürk, tek başına yoğun bir tempoda çalışmak zorunda kaldı. Bir yandan Meclis’te, komisyonda, bir yandan Silivri’de, diğer yandan Partisel etkinliklerde ve gösterilerde, Zonguldak ve ilçelerinde koşturdu. Prof. Mehmet Haberal cezaevinden çıktıktan sonra ise birlikte çalışma imkanı bulabildiler. Bunu Meclis’te ve yerel seçim çalışmalarında, çeşitli ilçe-belde ziyaretlerinde ve partisel etkinliklerde gördük.
ZONGULDAK ve EMEKLİLER
7 Mart tarihinde yapılan Eğilim Yoklaması’ndan itibaren Zonguldak’ta “basın kepçe CHP kazan, ortalık toz duman” halde iken de vekilimiz Köktürk, Eğilim sıralamasında “türlü-çeşitli oyunlarla” 4. sıraya gerilese de, parlamenterlik görevini hakkıyla yerine getiriyor, halkı uyarıyor ve özellikle Zonguldak için hayati konuları TBMM gündemine taşımaya devam ediyor.
Köktürk’ün birkaç gün önceki açıklaması ise “Zonguldak ve Emekliler”le ilgili.
“20 Mart 2015 itibariyle Zonguldak’ta: 128.260 sigortalı çalışan var, 150.065 de emekli var.
Emeklilerimizin genel sorunu, aynı zamanda Zonguldak’ımızın özel sorununa dönüşmüştür. Her seçim döneminde ısıtılarak önümüze konulan projelerin, AKP’nin 13 yıllık tek başına iktidarı döneminde yaşama geçirilmemesi, başta TTK olmak üzere Zonguldak’ın can damarı olan temel kurumların ağır darbe alması, bilindiği üzere Zonguldak’ımızı emeklinin başkentine dönüştürmüştür.
Zonguldak, gençlerin öbek öbek göç ettiği, emekliye yaslanarak ayakta kalmaya çalışan bir kent durumundadır. Zonguldak’ın kaderi bugün itibariyle emeklinin kaderiyle özdeştir.”
ZONGULDAK KANDIRILDI
Köktürk’e göre, “AKP iktidarının 13 yıldan beri seçim dönemlerinde vaat ettiklerinin hiçbirini yerine getirmediği ve Zonguldaklı seçmeni kandırdığı ve oyaladığı” görülüyor.
İl düzeyinde işsizlik oranının artması da (%11.6) bu gerçeğin başka bir göstergesidir. TTK ise gerekli yatırımların yapılmaması nedeniyle “kömür üreten” değil, “kömür üretemeyen” bir kuruma dönüşmüştür. Yakında her seçim döneminde olduğu gibi beş yüz bin işçi alacağız söylentileri de üflenmeye başlanır kulaklara. Filyos Vadisi Projesi ise başka baharlara kalmıştır.
Bu durumda Zonguldaklı gençler “iş ve ekmek umuduyla” başka kentlere göç etmek zorunda kaldığından, şehrin ekonomisinin emeklilerin gelirlerine yaslandığı ileri sürülüyor. Doğaldır ki iktidar tarafından parasal kaynak ayrılmazsa, yatırım yapılmazsa bu durum, hizmetlerin aksamasına, şehir ekonomisinin giderek daralmasına, küçülmesine yol açacaktır.
Ödenek yoksa yatırım yoktur, yatırım yoksa iş yoktur. İş yoksa gençler başka yerlerde güvencesiz, güvenliksiz de olsa ekmek arayacak demektir. Yeni göçlerle köylerin boşalması demektir. Çeşitli iş kazalarından emeklilerimizin bile yaşanılan hayat pahallığı karşısında ek-gelir sağlayabilmek için başka şehirlerde çalıştığı görülmektedir.
Köktürk diyor ki: “Bölgesel eşitsizliği gidermek için bir takım projelere kaynak aktarılırken Zonguldak’ın hayali projelerle avutulması, Zonguldak’ın AKP iktidarı tarafından gözden çıkarıldığının açık göstergesidir.”
EMEKLİYE VERİLEN DEĞER!..
Köktürk’ün açıklamasının bir bölümü ise 2015 yılında yapılan emekli zamları hakkında bizleri aydınlatıyor:
“2015'te yapılan zamlar son derece dramatiktir. Yetim aylıklarına 6 lira 99 kuruş, dul aylıklarına 9 lira 32 kuruş, 600 TL aylık alana 13 lira 98 kuruş, 800 lira aylık alana 18 lira 64 kuruş, 1000 lira aylık alana 23 lira 30 kuruş, 1047 lira aylık alana da 24 lira aylık zam yapıldı.”
Dünyanın 10 büyük ekonomisine girmeye çalışan, Vekillerine 23 bin lira maaşı hak gören, Ankara’ya kocaman saraylar yaptıran ve basına yansıdığı kadarıyla daha nelere büyük paralar harcayabilen bir ülkenin, emeklisine, gazisine, yetimine, duluna reva gördüğü zamlara bakınız. Kendisi binlerle maaş alan Bakan, “800 TL büyük paradır” diyebiliyor.
Ne diyor Köktürk: “Bir devletin saygınlığı; emeklilerine verdiği haklarla, sunduğu yüksek yaşam standartlıyla eş değerde ölçülür. Bu bağlamda, ülkemizde emeklilerimizin durumu içler acısıdır.”
Zonguldaklı’yı sürekli kandıran, oyalayan, gerekli yatırımları yapmayan AKP iktidarına karşı, şapkayı önümüze koyup düşünmemizin vakti gelmiştir.