Montaigne der ki; ‘’ Çocukların oyunu, oyun değil onların en ciddi uğraşıdır…"
Çocuklar oyun ile gelişirler ve oyun; bazen çocukların kendilerini ifade etme aracı, bazen de en etkili öğrenme alanıdır. Yetişkinler için, boş zaman aktivitesi olan oyun, çocuklar için oldukça ciddi bir iş, bir ihtiyaçtır!...
Çocuğun hayatı öğrenme aracı olan oyun; bedensel, zihinsel, psikomotor, duygusal, sosyal ve dil-bilişsel gelişimi açısından da oldukça önemlidir. Oyunlar sayesinde çocukların ince-kaba motor kasları gelişebilir, mantık yürütmeyi, sebep-sonuç ilişkilerini kurmayı kavrayabilirler, iletişim becerilerini kazanabilirler ve problem çözme yetenekleri gelişebilir, çevrelerini, gelecekteki rollerini keşfedebilirler ve toplumsal kurallara uyum sağlamayı öğrenebilirler. Tüm bu kazanımlarda, çocuğa oyun için sunulan materyaller, oyun için ayrılan zaman ve anne-babanın oyunlara katılımı oldukça önemlidir.
Günümüz koşullarında genellikle anne-babalar, çocuklarıyla oyun oynamaya zamanlarının olmadığını dile getirmektedirler. Özellikle çalışan anneler, çocuklarına vakit ayıramamanın üzüntüsüyle, bu durumda vicdanlarını rahatlatmak için çocuklarına iş dönüşü oyuncaklarla gelmeyi tercih edebiliyorlar. Bu durum çocuğun gelişimi açısında hiç de ideal olmayan bir çözümdür. Bunun yerine gün içerisinde çocuğuyla ne kadar vakit geçirirse geçirsin, günde en az 15 dakika bile olsa, anne-babaların çocuklarının oyunlarına katılmaları, onlarla kaliteli, doyurucu zaman geçirmeleri çok daha önemlidir.
Oyunlar, anne-babaların çocuklarının duygularını, düşüncelerini öğrenebilmeleri, bazen de çocuklarına davranışlarındaki yanlışlıkları, eksiklikleri keşfedebilmeleri hatta sıkıntılarını dahi anlayabilmeleri için oldukça önemli fırsatlardır. Bu durumdaki fırsatları değerlendirebilmek için, oyun sırasında kaliteli zaman geçirmek gerekmektedir. Öyle ki; çocuğunuzla oyun oynarken, bir yandan televizyon izlemeniz veya bilgisayarla, telefonla ilgilenmeniz hem çocuğunuz hem de sizin için çok da verimli olmayacaktır. Çocuk istediği doyumu alamadıkça da, anne-babayla oyun oynamaya devam etme arzusu,kendisiyle ilgilenilme isteği bitmeyecektir. Halbuki, çocukla hergün belirli zaman dilimlerinde oyun oynandığında, çocuklar anne-babayla birlikte belirli bir oyun zamanı olduğunu kavrayabilir ve o zamanı bekleyebilir, oyun sonlandırılırken de oyun sırasında ki keyfinden hiçbirşey eksilmeyebilir.
Bunun yanısıra, özellikle oyuna zaman bulamamaktan şikayetçi anne- babalar çocuklarla oyun oynamak için her fırsatı değerlendirmelidirler, kız-erkek ayrımı yapmaksızın mutfakta yemek yaparken veya evdeki ufak-tefek tadilat işlerinde anne-babalar çocuklarını yardıma çağırarak hem keyifli vakit geçirebilirler, hem çocuklarına yaşlarına uygun sorumluluklar vererek çocuklarının özgüvenlerini geliştirmek adına büyük adımlar atabilir. Anne-babalar kendi işleriyle ilgilenirken çocukların televizyon, bilgisayar başında tek başlarına vakit geçirmelerindense, bu tarz yardımlarla, anne-babalar küçük fırsatları büyük kazanımlara çevirebilirler.
Yine de ‘’vaktimiz yok’’ ya da ‘’çok yorucu bir iş hayatım var’’, ‘’ evde ki işler çok yorucu’’ gibi açıklamalarla çocuklarının oyun ihtiyacını gidermek için çabalamayan, çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmek için fırsat kollamayan anne babalar, ileride çocuklarında temelinde ilgisizlik yatan problemlerle karşılaşabilirler. Çocuklarının ihtiyaçlarını zamanında gideren anne-babaların kazanımları, her zaman çok daha fazla olacaktır.
Çocukların samimi dünyasına dahil olabilmeniz ve o dünyanın güzelliklerini keşfedebilmeniz dileğiyle…
Sevgiler…
Sultan UNCU