Sayın Başkan,

Uzun bir maratonun ardından az bir fakla da olsa seçimi kazandınız. Öncelikle kutluyorum sizi. Farkında mısınız bilmiyorum, önünüzde her günü en az seçim dönemi kadar zorlu bir beş yıl var. Emin olun yükünüz sandığınızdan daha ağır. Sarılık hastalığına tutulan Türkiye’de bir yaşam belirtisi gibi duran kırmızı, mavi beneklere kimileri umutla, kimileriyse hastele bakacak çünkü. Oralarda çakılan her kıvılcım tüm ülkeye bir umut dalgası olup yayılırken, meydana gelen başarısızlıklarsa toplumsal muhalefetin mecalini tümden tüketecek. Sözün kısası başarınızın da, başarısızlığınızın da yalnızca Zonguldak’a değil tüm ülkeye yönelik sonuçları olacak. AKP karanlığından kurtulmak isteyen her yurttaş gibi, ben de, bu tarihsel sorumluluğun bilinciyle hareket etmenizi diliyorum.

 

Artık çok iyi biliyoruz ki, günümüzde yerel yönetim kent rantı üreten mekanizma demek. Belediyeler çok sıradanmış gibi görünen imar kararlarıyla bile milyon dolarlık rantlar üretirken, birilerinin de iştahı kabarıyor. Malum, Zonguldak bozuk coğrafik yapısı nedeniyle imar açısından çok sıkıntılı bir kent. Çarpık yapılaşma ve çağdaş kentçiliğin gereklerinden uzak uygulamalar nedeniyle de, son derece sağlıksız büyüyor. Büyümüyor da azmanlaşıyor bence. Yeni dönemde buna dur demeniz gerekiyor. Bir kara mizah örneği gibi kaldırımsız dar sokaklarda yükselen otoparkı bile olmayan lüks apartmanlar devri bitmeli artık bu kentte. Yüz binlerce lira vererek aldığı lüks konutunun kapısından çocuğunu güvenlikli bir kaldırıma değil de yoğun trafiğin akışına bırakan insanların tedirginliği sona ermeli…

 

Sayın Başkan,

Zonguldak hukuksuzluğun şahikaya ulaştığı bir kent olarak anılıyor. Gözünü karartanın canının dilediği yere istediği yapıyı diktiği, sınırlarını dilediği gibi genişlettiği, kamu arazilerinin talan edildiği bir garabet gerçeğimiz olup çıktı ne yazık ki… Size de yansıyor mutlaka, halk arasında bu hukuksuzluğa göz yumduğunuz, görmezden geldiğiniz, hatta kimilerini teşvik ettiğiniz yaygın şekilde konuşuluyor. Ortaya çıkan rantı kaptırmak istemeyen kimi çevrelerin yarattığı korku imparatorluğu ile susturulduğunuz bile iddia ediliyor. Barış içinde büyüyen sağlıklı kentlerde buna izin verilemez. Bu hukuksuzluğa mutlaka son vermeniz, yasadışı yapılaşmayı tez elden durdurmanız gerekiyor.

 

Şehirleşmeyle ilgili sorunlar yalnızca bunlardan ibaret değil elbette. Sözüm ona yasal olanlarda da ciddi sorunlar var çünkü. Belediye Meclisi, geçmişte, yaşam kalitesini aşağılara çekecek, kentin içinde bulunduğu sorunları tümden çözümsüz kılacak pek çok kararın altına imza attı ne yazık ki. Kentin doğal dokusunu gözetmeyen, yeşil alanları yok eden uygulamalar, Zonguldak’ı geri döndürülemez biçimde tahrip etti. Sonuç olarak, yapıların yaklaşma mesafelerini ve etrafındaki yeşil alanları minimumdan da az tutarak birbirinin manzarasını, ışığını, rüzgârını kesip komşusunu “F Tipi” karanlığa mahkum eden çirkin yapılar kenti çıktı ortaya. Bu dönemde, kenti bilimsel bir bakışla ele alıp, çağdaş kentçiliğin gerekleri ve kentsel dönüşüm yasasının olanaklarıyla yeniden imar etmek için kollarınızı sıvamanız gerekiyor.

 

Sayın Başkan,

Zonguldak Belediyesi “Kent estetiği” denilen kavramla tanışmalı artık. Başta caddeler, sokaklar, alanlar, parklar olmak üzere kamusal tüm alanlar, bütünlüklü bir planlamayla ele alınarak, kente kimlik katacak bir boyuta ulaştırılmalı. Kent mobilyaları, aydınlatma sistemleri, sokak kaplamaları, levhalar işlevselliğin yanında bir estetik imge olarak kentsel kimliğin oluşturucu öğeleridir de aynı zamanda. Doğru düzenlenmiş, uygun malzeme ile kaplanmış, estetik mobilyalarla desteklenmiş mekânlar, insanlara huzur verdiği kadar, kalıcılık duygusu da aşılar. Bugün olduğu gibi, kaldırımların bir yarısının kupkuru betonken, bir bölümünün kırmızı tuğla, diğer bir bölümünün karo taşı, bazı yerlerinin Çin mermeriyle kaplanması kabul edilemez. Engellilerin de rahatça dolaşabileceği şekilde birörnek düzenlenmiş aydınlık sokaklar, emin olun kentin geleceğini de aydınlatacaktır.

 

Yeni döneminizde insanların soluk alacağı mekânları çoğaltmanız gerekiyor mutlaka. Kozlu sınırından başlayıp, liman arkasına kadar uzanan sahil şeridi, Fener Mahallesi’ni hatta Kapuz’u da içine alacak şekilde farklı bir bakışla ele alınarak bir sosyal yaşam alanı haline getirilmelidir. Lavuar alanının mülkiyet sorununun çözümü için çok daha aktif bir çaba bekliyoruz sizden. Zonguldak’ın şehremini olarak halkın gücünü de arkanıza alarak sonuç alıcı adımlar atmalısınız. Daha önceleri partinizin vaadi olan kente yeni yaşam alanları kazandırma, sıkışan kent merkezini çepere doğru yayarak nüfus sıklığını azaltma yaklaşımı bir vaat olmanın ötesine geçmelidir. Geniş bulvarlardan oluşan bir ulaşım ağına sahip, temel altyapı sorunları çözülerek üretilen arsalar, nerede olursa olsun bir cazibe merkezi olacaktır.

 

Sayın Başkan,

Çok uzattım biliyorum. Ama değinmem gereken çok konu var. Ama yazıyı da bu paragrafla bitirmeliyim. Hiç abartısız söylüyorum, Karadeniz’in kültür başkenti olacak bir birikime sahip bir kent Zonguldak. Ancak ne yerel yönetim, ne de merkezi idare bu doğrultuda hiçbir adım atmıyor maalesef. Kente yeni kütüphaneler, kültür salonları, müzeler açılması için en küçük çaba harcanmıyor. Döneminiz içinde Zonguldak bir kent ve etnografya müzesine kavuşmalıdır mutlaka. Maden Müzesi’nin bitirilmesi ve başta İrfan Yalçın’ın evi olmak üzere kazandırılacak yeni kültür mekânlarıyla kentte bambaşka bir kültürel iklim yeşertilebilir. Emin olun ki bu çabanıza gönüllü olarak katkı sunacak pek çok kişi ve kurum çıkacaktır ortaya.

 

Saydamlık, hesap verebilir olmak, tüm karalarda kamu yararını gözetmek de çok önemli bence. Bir yol ayrımındasınız. Ya sıkı bir çalışma temposu ile rakiplerinizi size yakıştırdığı sıfatlar nedeniyle mahcup edeceksiniz, ya da beş yıl sonra sararmış kentler arasına Zonguldak’ı da sokarak bir hayal kırıklığı olarak geçeceksiniz tarihe. Tercih sizin Sayın Başkan. Hayat sizden farklı bir dönem bekliyor. Kolaylıklar diliyorum.