Çok değil 5-6 ay önce biri çıkıp birkaç aydır yaşadıklarımızı anlatsa, “Bilimkurgu kitapları okumaktan beyni sulanmış bir hayalperestin fantezileri” der güler geçerdik herhalde… Her şey şaka gibi… Tüm dünya, her sahnesi, zaten yüksek olan gerilimi kâbus düzeyine çıkaran bilimkurgu filminin seti gibi şu sıralar… Ne olduğunu bilmediğimiz dünya dışı bir varlık evrene hakim oldu da, tüm anakaralarda seri cinayetler işliyor sanki… En gelişmiş silahlarla direnen insanoğlu ne yapsa baş edemiyor… Parçalandıkça çoğalan, her zerresi daha acımasız katile dönüşen bir mutantla karşı karşıya çünkü…
 
Bir halk sağlığı sorununa da dönüşen havuz medyasının propaganda gücü ve kraldan çok kralcılık yapmaya meyyal bazı aklı evvellerin çabalarıyla, ülkemizde, şöyle bir esip kaybolacakmış havası yaratılan Kovid 19 kasırgası bizde de yıkıcı sonuçlar doğurmaya başladı sonunda… Yaşananlardan çok az ders almış olmalıyız ki, bizden önce salgına uğrayan ülkelerde ne olduysa, aynısı yaşanıyor Türkiye’de de… Vaka sayısı katlanarak artıyor, ölüm sayıları yükseliyor… Hayatı durma noktasına getiren parça parça önlemler, ne yazık ki, tam izolasyona doğru gidiyor…
 
KAFALARI KÖTÜ
Kim ne derse dersin, Türkiye’de süreç iyi yönetilmiyor, kafalar kötü çünkü… Akıl alacak gibi değil ama Cumhurbaşkanı, seksen milyon insanın hayatını tehdit eden bir meselede bile AKP Genel Başkanı olarak davranıp partizanlık yapmaya devam ediyor… Ülkede ilk vakanın saptanmasının ardından kendi başkanlığında yapılan zirveye yandaş Memur-Sen’den Hak-İş’e, Müsiad’dan Diyanet İşleri Başkanına kadar herkes davet edildi de, salgınla mücadelenin en önemli paydaşı Türk Tabipler Birliği ile Eczacılar Odasını yöneticileri salt kendilerine muhalif diye çağrılmadı mesela…
 
Daha kötüsü AKP’nin Genel Başkanvekili, bazı genel başkan yardımcıları ve grup başkanı masanın etrafındayken, muhalefet partilerinden bir kişi yoktu… O zirvede 65 yaş üstü insanlara kolonya ve maske dağıtılması yönünde şaka gibi alınan “devlet kararının” devlet tarafından değil de, bizzat AKP örgütleri tarafından yerine getirilmesi bundandı zaten… Başka yerleri bilmiyorum, Zonguldak’ta, AKP ilçe başkanı, hiç hicap duymadı, “Kovid 19 için, 19 Mart’ta, saat 19.19’da, 19 mahallede kolonya ve maske dağıtıyoruz” çağrısıyla medyatik bir şova döndürdü bir de…
 
EMEKÇİYE SIFIR DESTEK
Sen, ben, bizim oğlan kıvamındaki o zirveden çıkan sonuçlar kapitalizmin, adına patron denen açgözlülerin, kırım günlerini bile fırsata çevirmesine olanak tanıyan bir ahlaksızlık olduğunu koydu ortaya… Şirketler için SGK, vergi borcu ertelemesinden banka kredilerine erişimdeki kısıtların kaldırılmasına, satamadıkları ürünler için stok finansman yardımından asgari ücret destek süresinin uzatımına değin çok şey vardı da, işini kaybedecek emekçiler için tek kelimelik açıklama yoktu mesela… Erdoğan’ın, TOBB Başkanına “Neşen yerinde” seslenişi de bunu anlatıyordu zaten…
 
Sorun çok… Koğuşlarda dip dibe yaşayan işçi, kışladaki asker, ara bölgelerdeki mülteci sosyal izolasyonunu nasıl sağlayacak, hâlâ belirsiz mesela… İnfaz Kanunu’ndaki değişikliklerle ilgili gelen bilgilerse, hükümetin, siyasi tutukluları bırakmaya niyeti olmadığını gösteriyor… Katiller, hırsızlar, uyuşturucu kaçakçıları indirimden yaralanırken Ahmet Altan, Osman Kavala gibi düşünce suçluları “terör mahkûmu” yaftasıyla kapsam dışı bırakılıyor… Öyle görünüyor ki, bunca bela içinde, bir de bundan dolayı kanayacak vicdanımız… AKP’nin ikiyüzlü siyaseti ile burada da hesaplaşacağız bir de…