Çatalağzı’na Demir Madencilik tarafından kurulması planlanan santralle ilgili kamuoyundaki sessizlik sizin de dikkatinizi çekiyor değil mi?

Eren ile Elsan’ın yeni projelerine karşı afişli pankartlı kampanyalar düzenleyen belediye başkanlarından bir tekinin bile sesi duyulmadı henüz…

O toplantılarda büyük iş başarmış adamların sevinçli yüzüyle ortalıkta boy gösteren, mikrofondan mikrofona koşan siyaset erbabı da suspus oldu nedense…

Afili manşetlerle Elsan’a, Eren’e giydirmeler yapan yerel basının işini bilir gazeteleri bırakın karşı görüş bildirmeyi, projenin varlığını bile haber yapmadı daha…

Meydan bizcileyin üç-beş doğa gönüllüsünün itirazdan çok feryada dönen seslerine kaldı…

Susacak mıyız? Elbette hayır…

Her ÇED Halkın Katılımı Toplantısında olduğu gibi, 16’sındaki toplantıda da yerimizi alacağız Çatalağzı’nda…

Kar ille de kar aç gözlülüğüne karşı doğayı, yaşamı, kentimizi, yaşam hakkımızı savunacağız…

Onlar bize hep sırtını dönse de ÇED başvuru dosyasındaki bilgilerden yola çıkarak, “Ölümlerden ölüm beğen” denir gibi, işsizlikle doğa katliamı arasına sıkıştırılan insanlara, “Bu oyuna gelmeyin” diyeceğiz…

Ne mi var o dosyada?

Ben değil de rapordan kopyalayarak, tırnak içine yapıştırdığım alıntılar anlatsın:

BİR DAĞ KAZILARAK DENİZE DOLDURULACAK

“Dolgu işlemi karadan denize doğru kısım kısım yapılacak ve çekirdek malzemesi olarak,  arazi hazırlama aşamasında yapılacak olan kazı işlemlerinden açığa çıkacak hafriyat malzemesi kullanılacaktır.”  Bunların yazılı olduğu dosyada sanki deniz balıkların doğal yaşam alanı değilmiş gibi, “Proje alanı içerisinde, Su Ürünleri Kanunu kapsamında olan Su Ürünleri İstihsal ve Üreme Sahaları bulunmamaktadır” cümlesi de bulunuyor.

SULAR KİRLETİLECEK

Devam ediyor ardından: “Arıtılan sular proje dahilinde inşa edilecek olan Derin Deniz Deşarjı sistemiyle Karadeniz’e deşarj edilecektir.”

 ORMANLAR TAHRİP EDİLECEK

“Santral alanının karada kalan kısmı ile kül depolama alanı orman arazileri üzerinde yer almakta olup projenin inşaat çalışmalarına başlanmadan önce Orman Bölge Müdürlüğüne başvurularak gerekli izinler alınacaktır.”

SANTRAL YAŞAM ALANLARI İÇİNE KURULACAK

“Proje kapsamında kurulması planlanan santral alanına en yakın konumda bulunan konut yaklaşık 100 m güneyinde bulunan Çatalağzı Beldesi Merkez Mahallesi dahilindeki konuttur. Kül depolama alanına en yakın konut ise yaklaşık 1120 m kuzeybatısında bulunan Çatalağzı Beldesi Kokurdan Mahallesi dahilindeki konuttur.”

ÇATALAĞZI ÜÇ KURUŞ DAHA FAZLA KAR İÇİN KATLEDİLECEK

“Enerji santrali projelerinde yer seçimi projenin ekonomik olarak işletilebilirliği (rantabilitesi)  açısından büyük önem arz etmektedir.  Yer seçiminde en önemli etkenler proje için seçilen yerin hammadde (kömür) ve soğutma suyu kaynaklarına mesafesi ve ulaşım kolaylığı olarak sayılabilir. Çünkü enerji santrallerinde en önemli işletme maliyetlerinin başında kömür ve soğutma suyunun temini ve nakliyesi gelmektedir.”

TERMİK SANTRALLERLER BLOĞU OLUŞACAK

“Kurulması düşünülen santralin, 650 m yakınında Çatalağzı Termik Santrali (ÇATES), 730 m yakınında ÇED süreci devam eden ÇATES 2,  880 m yakınında işletmede olan Eren’in ZETES-I, 1235 m yakınında ZETES-II, 1400 m yakınında inşaat aşamasındaki ZETES-III ve 1120m yakınında ÇED süreci devam eden ZETES-IV santrali bulunuyor.”

KÜL KAMYONLARI ORTALIKTA CİRİT ATACAK

“Santralin işletilmesi sırasında, yakma sonucu açığa çıkacak olan yıllık 105.000 ton uçucu kül ve kazan altı külünün depolama alanına nakliyesi kamyon/silobaslarla yapılacaktır.”

225 KİŞİ ÇALIŞACAK, BİNLERCE İNSAN GÖÇ EDECEK

“Faaliyetin inşaat döneminde yaklaşık 500 kişi çalıştırılacak olup, işletme dönemindeyse yaklaşık 225  kişinin çalıştırılması planlanmaktadır.  Ancak, bu sayılar değişkenlik gösterebilecektir. Zonguldak  ilinin 2013-2014 döneminde aldığı göç  18.115  kişi verdiği göç  24.783  kişi olup net göç hızı -11,07 olmuştur.”

GÖLDAĞI TABİAT PARKI’NA ETKİSİ OLMAZMIŞ

“Proje alanına en yakın konumda bulunan korunan alanlar yaklaşık 13 km, güneydoğusunda bulunan Göldağı Tabiat Parkı  ile 24  km güneybatısında bulunan  Danaağzı Tabiat  Parkı’dır.  Projenin söz konusu korunan alanlara herhangi bir olumsuz etkisi söz konusu değildir.”

KÜRESEL ISINMAYA KATKISI BÜYÜK OLACAK

Dosyada kükürtdioksit, azotoksit gibi kömürün yanması sırasında açığa çıkan zararlı gazların kurulacak baca gazı arıtma sistemleri ile tutulacağı bildiriliyor. Hadi bu gazlar tutuldu kabul edelim. Peki şu ana değin depolanması ya da bertarafı için hiçbir teknolojinin geliştirilemediği karbondioksit ne olacak? O gaz ne mi yapıyor? Dosyada onun yanıtı da var: “Atmosferdeki sera gazlarının oranı, 1750’li yıllarda başlayan sanayi devrimi sonrasında artmaya başlamış, karbondioksit oranı % 40’lık bir artış göstererek 280 ppm’den 394 ppm’e ulaşmıştır. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’ne (IPCC) göre karbondioksit oranındaki artış öncelikle fosil yakıt kullanımından kaynaklanmaktadır.  İklim değişikliğinin etkisi sıcaklıklardaki artıştan ibaret değildir. Kuraklık, seller, şiddetli kasırgalar gibi aşırı hava olaylarının sıklığı ve etkisinde artış, okyanus ve deniz suyu seviyelerinde yükselme, okyanusların asit oranlarında artış, buzulların erimesi gibi etkenler sonucunda bitkiler, hayvanlar ve ekosistemlerin yanı sıra insan toplulukları da ciddi risk altındadır.”