Esrik bir haldeyiz memleketçe, şapkalarımız sevinçten havada. Filyos Vadisi Projesi nihayet hayata geçiyor. Sultan Abdülhamit Han’ın da rüyasına giren 25 milyon ton kapasiteli liman bitti, bitecek. Doğal gaz kâşifi gemiler şimdiden yanaşmaya başladı bile. Endüstri Bölgesi de ilerliyor bir yandan. Filyos Irmağı’nın kenarında dağlar devriliyor, sulak alanlar kurutuluyor, ağacı vaz geçtim ayağa takılacak çalı bile bırakılmadan her taraf tertemiz yapılıyor. Müjdeler olsun taşımıza toprağımıza: İş geliyor, aş geliyor, ekmek geliyor.
Haberi duyalı beri kulaklarımızda ağzımız. Karadeniz’deki tüm doğal gaz operasyonları Filyos’tan yapılacak. Kolay mı kardeşim, boru hattı bu boru… Robotlar denizin tam 2,200 metre derinliğinde bina temeli atar gibi bir yüzey alanı oluşturacak. Burada ucunda emme manifoldu olan 6 ya da 10 tane kuyu açılacak. 4500 metre derinliğe drenaj boruları indirilerek gaz çekilmeye başlanacak. Sonra da 155 kilometre boyundaki bir boru hattı ile Filyos’a taşınacak. Ya ya ya… Şa şa şa…
DİLE KOLAY, GAZ TESİSİNDE TAM 84 KİŞİYE İŞ VERİLECEK
Çalışacak kişilerin üretecekleri çöpten, tüketecekleri suya kadar her şeyin hesap edildiği Proje Tanıtım Dosyasına göre, inşaat aşamasında 400 kişi çalışacak. 2023 yılı olarak planlanan işletme aşamasındaysa, tam 84 kişi çalışacak. Allah bereket versin. Kolay mı kardeşim 84 kişiyi iş sahibi yapıp ekmek vermek. Karşılığında verilense su parası bile değil. Altı üstü, ırmağın taşıdığı çakıllardan oluşan birkaç yüz hektar arazi. Para saydık da mı aldık yahu. Feda olsun paşalarıma, kan olsun, can olsun…
Yöneticisinden sokaktaki vatandaşına seferber olduk evelallah, hiçbir şey yapamayanımız, dudakları kıpır kıpır dua ediyor. Kent ricali gözünü kırpmadı, yeter ki bu nimeti sunan mübarekler rahat etsin, memleketin keyfini sürsün diye Filyos Radartepe’yi bile tahsis etti bir kalemde. Ezelden beri kimler istemedi de verilmedi oysa. Neymiş, birinci derece sit alanıymış, çivi bile çakılamazmış. Yok ya, Beştepe’den gelecek emirin çakamayacağı çivi mi var Allah’ını seversen. İş vereceğiz dediler iş…
NEYMİŞ KUŞ CENNETİYMİŞ, KUŞ DEĞİL DERDİMİZ AŞ AŞ
Bakmayın yayılan tezvirata! Lafa bak, Endüstri Bölgesi peşkeş çekilmiş. Diyenler halt etmiş. Yatırım yapacak bir babayiğit bulunmuş da bulanıyor kefereler. Elin Tosyalısı vatan millet hayrına milyonlar döküyor, nankörler tatava yapıyor. Neymiş birinci sınıf tarım alanıymış, ektiniz de traktörlerin önüne yatan mı oldu? Neymiş kuş cennetiymiş, kuşlar gidecek, sular kirlenecekmiş. Giderse gitsin, kuş değil derdimiz, aş aş? Karabük Demir Çelik’ten beri temiz su mu kaldı zaten? Geçin bu işleri bir kalem…
Bıyık altından gülmeyin, başıma taş falan düşmedi, aklım başıma geldi nihayet. Bir tane sivil toplum örgütü tek kelime etmedi Filyos’la ilgili. Üretici örgütleri, siyasi partiler, bölgenin kanaat önderleri sustu. Öküzün altındaki buzağıyı bulup çobanı linç eden köşelerin yazarları, sosyal medya kalemşorları dut yemiş bülbül adeta. Bir enayi ben miyim? Doğruyu buldum çok şükür. Bin Filyos feda olsun paşalarıma. En güzel fikri de sona sakladım: Kalenin içi de imara açılsın. Çocuklarımız inşaatta iş bulsun…