Devran döndü, tüzük zoruyla da olsa bir devir kapandı Zonguldak’ta… Kentin son kırık yılına sözcüğün tam anlamıyla damgasını vuran Köksal Toptan ile 2002’den bu yana il, ilçe başkanı olarak 12 yıl kesintisiz görev yapan tilmizi Hamdi Uçar siyaset sahnesinden çekildi sonunda. Gerçi milletvekili aday adayı olduğunu açıklayan Uçar’ın muktedir kalabilmek için hâlâ bir şansı bulunuyor… Ancak denilene bakılırsa seçilecek bir yere konması zor görünüyor… 12 yıldır kentin kaderini şekillendiren en önemli aktörlerden biri olan Hamdi Uçar sıradan vatandaşlığa terfi etmek üzereyken mürşidi Köksal Toptan’sa anılarıyla baş başa kalacağı tekaütlük günleri için gün sayıyor…

 

Geçenlerde bir gazetede okudum. Artık milletvekili adayı olamayacağı için il kongresinde helallik isteyen Köksal Toptan, “Hakkımı helal etmeyeceğim” diyenler için “Çok da tın” der gibi “Canları sağ olsun” demiş yalnızca. Düşündüm de, milletvekili olmaya hazırlandığı 1975 yılında altın çağını yaşıyordu Zonguldak… Türkiye’nin nüfusu 39 milyon 185 bin 637 iken 856 bin 156 kişilik nüfusuyla büyük kentlerle yarışıyordu. İşsizlik neredeyse sıfır noktasındaydı o vakitlerde. Ülkeye iş, aş umudu yayan pırıltıların kentiydi. Bugün ülke nüfusu bunun neredeyse iki katına çıkarken Zonguldak 598 binlere geriledi… Nereden baksanız bir milyondan fazla nüfus kaybederek, kaybedenler kulübüne demir attı.

 

ZONGULDAK’I ÜÇE BÖLEN ADAM

Kimi aklı evvellerin “Efendim o sayıya Bartın ve Karabük de dahil” itirazlarını duyar gibiyim.  1991 yılında Bartın il olurken Zonguldak milletvekili olarak mecliste bulunan Toptan, kentin bölen yasa teklifine karşı çıkmak ne kelime büyük bir hararetle destekledi.  Yetinmedi, Bartın milletvekili olarak parlamentoya girdi ardından… Bartın milletvekili iken de Karabük’ü Zonguldak’tan ayıran yasaya onay verdi. Köksal Toptan’ı “deneyimli siyasetçi, büyük devlet adamı” sözleriyle kutsayan ibişlere sormam gerekiyor şimdi: Çocuklarının geleceğini göremediği için doğup büyüdüğü toprakları terk edip yaban ellere göçmek zorunda yüz binlerce Zonguldaklı hakkını helal ediyor mudur acaba? Ya her bayramı çocukları başka yerlere göç ettiği için mezarı kimsesiz kalan ölülerin iki yakası ellerinde olmayacak mı mahşer gününde?

 

Milletvekili seçildiği 1977 yılında tam 42 bin 784 kişi çalışıyordu o zamanki adı EKİ olan TTK’de… Tüvanan olarak da 7 milyon 665 bin 937 ton üretim yapılıyordu. Helallik istediği 2015 yılındaysa koskoca kurumda çalışan işçi sayısı 9 bin 337 yalnızca. Üretimse 2 milyon tonların altına düşerek yerlerde sürünüyor… 1977 yılında İSO’nun ilk 300 şirket sıralamasında EKİ başlara güreşirken, yerini alan TTK ilk bine bile giremiyor şimdilerde. İstihdam hacmi 30 bin kişi daralıp, dört kata yakın azalan üretim nedeniyle ciddi katma değer kaybına uğrayan Zonguldak, mazoşist değilse şayet, hakkını elbette helal etmeyecektir kudretli efendiye…

 

GRAFİĞİ YÜKSELENLER DE VAR

Şimdi milletvekili olmak için huzura çıkan çömezi Hamdi Uçar’ın ilçe başkanı olmadan önce 615 bin 599’du Zonguldak’ın nüfusu. Şimdi 598 binlerde… 2002 yılında 15 bin 671 kişinin çalıştığı TTK’de 3 milyon 246 bin 627 ton üretim yapılıyordu. İşçi ve üretim rakamları ortada… Üzerine karanlıklar yağan kente, 2002 yılında son derece bozuk yollardan, içi dışına çıkarak ulaşabiliyordu insanlar… 12 yılda hiçbir şey değişmedi, Ankara, İstanbul yolları bir kâbus gibi doluyor hâlâ yüreklere… 2002 yılında gelecek umudunu yitirmiş insanlar, hızla terk ediyordu Zonguldak’ı, kaçış daha da hızlanarak sürüyor… İcra dosyası sayısı dudak uçuklatan bir hızla çoğalırken, kentin sosyal, kültürel yaşamı gün gün gerilere gidiyor…

 

Hepten haksızlık etmeyelim, şu kötü günlerde grafiği yükselenler de var Zonguldak’ta…  Her dönem Zonguldaklıların oylarını alan Köksal Toptan devletin bir zirvesinden diğerine tırmanırken, tilmizi Hamdi Uçar da varlığına varlık kattı muktedir oldukları zamanlarda. Biri devletin en önemli beş, on şahsiyeti arasına girerken, diğeri kentin en zenginleri arasına yazdırdı ismini… Biri Ankara’nın sözü en çok geçen adamlarından biri olurken, diğeri Zonguldak’ta ilan etti derebeyliğini… Şimdi bir kenara çekilmeye hazırlanırlarken, helallik istiyorlar bizden… Başkalarını bilmem ama ben de helal etmiyorum. Ekmeğinin peşinde yurdun dört bir yanına savrulduğu için babasının yanına gömülme hakkı elinden alınan insanların da böyle yapacağından da adım gibi eminim…