Geçtiğimiz hafta Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı, “Çelik Kümelenmesi Analiz Raporu”nun tanıtım toplantısını yaptı Çaycuma’da. Celal Bayar Üniversitesinden Dr. Haktan Sevsay’ın aynı üniversiteden danışman hocalarla hazırlayıp sunduğu raporda vasıflı çelik üretecek çelik sanayinin yanı sıra asansör, bisiklet, konteynır, maden makineleri, boru, redüktör, treyler imalatları “hedef sektörler” arasında sayıldı. BAKKA’nın hinterlandını oluşturan Karabük, Bartın ve Zonguldak’taki sanayi şirketlerine malzeme tedarikini sağlayacak bir ekosistemin yaratılması da stratejik bir hedef olarak saptandı…
Şaka gibi ama Filyos Endüstri Bölgesinde nitelikli gemi yapacak tersanelerin planlanabileceği bile söylendi toplantıda… Allah’tan biri çıkıp, “Öyle ışıltılı bir çözümünüz varsa bunu Ereğli’deki tersaneler bölgesinde uygulayın, gece bekçilerinden başka çalışan kalmadı zira” dedi de tartışmayı bitirdi… Havanda çelik dövülen toplantıda işe yine tersinden başlandı… Başat kaygı, Filyos Vadisi gibi mutlak korunması gereken bir ekolojinin potansiyelini araştırıp “Doğal dokusuna uygun hangi sektörler geliştirilebilir” sorunu değil de, “Karar verilen sektör nasıl dikte edilir” oldu…
AHMET VALİ ÇELİKTE KÜMELENMEYİ YAPABİLMEK İÇİN Mİ GÖREVDEN ALINDI
Böyle olmalıydı, ilahlar Filyos Vadisi’ne bu donu biçmişti çünkü… Bölge halkının değil, AKP’li yıllarda azmanlaşan ve ta Ali Kaban zamanından beri Filyos’la ilgilenen holdingin gelişim stratejisi için orada kümelenmek gerekiyordu… Bana sorarsanız, vali operasyonu bile bunun için yapıldı… Malum Ahmet Çınar, ilin, turizm altyapısına daha çok önem veriyordu… Bu uğurda birçok proje geliştirdi… “Doğal, kültürel değerlerin korunması”, “endüstri mirası” “ekolojik koridor” gibi kavramlar daha çok duyulur olmuştu o dönemde… Ancak ilahların gözünde para etmedi, şok bir şekilde valilikten alındı…
Oysa göreve başlayalı 14 ay olmuştu, henüz koltuğunu ısıttığı bile söylenemezdi hatta… Dahası AKP ile ideolojik bir sorunu bulunmadığı gibi, zora sokacak bir davranışı da olmadı görev süresi içinde… Kasım 2018’de göreve başlayan yeni Vali Erdoğan Bektaş, yılbaşına doğru da “Çelikte kümelenme” demeye başladı… Kamuoyu ne anlama geldiğini bile bilmeden birkaç ay içinde yatırımcı da bulundu… Böyle bir kararın, bir vali tarafından tek başına verilmesi imkânsızdı… Anlaşılan o ki, birileri kararı almış, Vali Bektaş’ı da uygulamaya göndermişti… Tüm gelişmeler de bunu gösteriyordu zaten…
ZONGULDAK TSO ŞİRKET KURMAYARAK BİLE BİLE LADES YAPTI
Bu arada yasa ve yönetmeliklerde değişikliğe gidildi, endüstri bölgelerinin bakanlığa bağlı müdürlüklerce değil, özel şirketlerce yönetilmesi yasa hükmü haline geldi… Zonguldak TSO, yasanın emredici hükmüyle, bir yıl içinde, böyle bir şirketi kurmakla görevli olduğu halde ihmal etti, şirketi kurmadı… İnandırılmak istendiğimiz gibi yazayım, tam da bu sırada, holding, bir tesadüf olarak böyle bir şirket kurup Filyos Endüstri Bölgesinin yönetimine talip oldu… Başkaca talip olmadığı için bölgenin yönetimi, yasaya uygun şekilde, ihalesiz olarak, holdingin birkaç aylık şirketine devredildi…
Devlet elini bu kez hızlı tutmuş, dillerde kalan Filyos Projesi meselesini bir holdingle el ele şıpın işi çözmüştü… Filyos Limanı ile lojistik sorununu çözmeyi amaçlayan KARDEMİR bir parça sükut-u hayale uğrasa da, “Karabük’teki haddehanelere de yer vereceğiz” denerek oradan gelen sesler bastırıldı… Şimdilik barış sağlandı, rant çok büyük çünkü… Sorum şu: Yerkürenin bir iklim krizine girdiği, tarımsal alanlarla temiz suyun yaşamsal önem kazandığı bir zamanda, bölgenin tek tarımsal alanı ile en önemli akarsuyunun bulunduğu vadide olan bitenler tesadüflerle mi gelişti, yoksa taammüden peşkeş mi var ortada? Ne dersiniz?