Karabük Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Başkanı Sayın Prof. Dr. Ender Ethem Atay, Kurul Üyeleri Sayın Şeref Kaya, Sayın Dr. Öğretim Üyesi M. Fatih Müderrisoğlu, Sayın Dr. Öğretim Üyesi Ersin Çelikbaş, Sayın Dr. M. Mitat Özgen, Sayın Serdar M. A. Nizamoğlu, Sayın Hasan Çalışkan, 29.11.2019 tarihinde, kültür varlığı olarak tescil edilmesi talebiyle önünüze gelen Zonguldak Kız Meslek Lisesi ile ilgili kararınızda okulu öve öve bitiremeyen ifadeler kullandınız…
Örneğin, “1960 yılında, dönemim Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir yay şeklinde estetik olarak projelendirildiği görünen yapının aynı dönemde yapılan standart tip okul yapılarından mimari form olarak tamamen farklı olduğunu, ayrıca standart bir tip proje olmaması nedeniyle de muhtemelen telif hakkı bulunabileceği değerlendirilen bir müellif mimar tarafından projenin hazırlanmış” olabileceğini söylediniz.
OKUL DÖNEMİN İŞÇİLİĞİNİ YANSITIYOR
Yetinmediniz, “Okul binasının iç mekânın ortasında yukarı katlara çıkışı sağlayan döner merdivenin özgün biçimi, zemin döşemelerinde dekoratif motiflerin işlendiği mozaik kaplamalarının ayrıca denizliklerinin dönemin mozaik işçiliğini” yansıttığını söylediniz. Hızınızı alamadınız, “İnşa edildiği dönemden günümüze kadar Zonguldak’ta yaşayan kadınların mesleki ve teknik eğitimlerin sağlanmasına hizmet sunarak hatıra değeri taşıdığına” da kanaat getirdiniz. Ve tüm bunları birbirine ekleyip, okulun kültür varlığı olarak tescil edilmesi için işlemlerin başlatılmasına karar verdiniz.
Kararınıza başta ben olmak üzere birçok insan çok sevindi, siyasetin ağır baskısı altında böyle bir kararı almanız çok önemliydi ayrıca, sizinle övündük. Üzülen kudret sahibi zatı muhteremler cadı kazanlarını kaynatmaya başladı, atağa kalkıp hamle üstüne hamle yaptı. İşaret fişeği içlerinden birinin kararınızı yok sayıp, “Daha hiçbir şey bitmiş değil” sözüyle atıldı. Adetten olmasa da, konu, allem kallem cambazlıkla tekrar gündeminize geldi, 12.06.2020’da, hiç sıkılmadan oturup şu cümleleri kurdunuz:
ÖZGÜNLÜK VE NADİRLİK NİTELİĞİ TAŞIMIYOR
“Mezkur okul binası için Karabük Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 25.10.2019 tarih ve 5602 sayılı kararında bahsedilen özelliklerin aynı döneme ait adı geçen okul binasının bulunduğu bölgedeki başka binalarda da mevcut olduğu tespiti dolayısıyla özgünlük ve nadirlik niteliği taşımadığı anlaşılmış” olduğundan “…..tescil kararının yerinde olmadığına” karar verilmiştir. Ne oldu da bir anda 180 derece dönüş yaptınız, buna hiç değinmeyeceğim, bu işlerin nasıl döndüğünü bizim ülkede yaşayan herkes biliyor zaten.
İkinci karara şerh koyan Dr. Mitat Özgen ile kurula belediye başkanının emir kulu olarak katılan Başaran Akgün’ü dışında tutarak soruyorum: Tüm bunları yazarken hiç mi yüzünüz kızarmadı?
Prof. Dr. Sayın Ender Ethem Atay, hem üstlendiğiniz görev, hem isminizin önündeki akademik san, hem de bir rol modeli olarak toplumun size yüklediği misyonu düşünüp, başkanı olduğunuz bir kurulda, birbiriyle tezat iki kararın alınmasına nasıl göz yumdunuz? Hiç mi hicap duymadınız bu çelişkiden?
İsimlerinin önünde Doktor Öğretim Üyesi yazdığına göre, akademik hayatın başında olduğunu düşündüğüm diğer kurul üyeleri -hadi diyelim ki- insan tüketen bir canavara dönüşen siyaset kurumunun baskısında çekinip çark etti, peki, isminin önünde kocaman harflerle profesör yazan size ne oluyor Allah aşkına? Bir kenti birbirine düşürüp karşıtlıkları bunca körüklemeye, toplumsal fay hatlarını tetikleyerek gerilimleri tırmandırmaya ne hakkınız var? Haddim olmayarak soruyorum: “Çocuk mu kandırıyorsunuz yahu siz?”