Kozlu… Zonguldak’a7 Km. mesafede bir sahil kasabası…

Dün çıkardığı kömür, grizu patlaması ‘Ağzının ortasına bir tane geçireceksin’ diye eleştirdiği sekreterlere ettiği lâflarla, Türkiye gündemine giren belediye başkanı ile tanınıyordu…

Şimdilerde, sahil şeridinde yapılan turistik alanlar ve balıkçı barınağı ile gündeme geliyor.

Koalisyon hükümeti döneminde, Ulaştırma Bakanı Ömer Barutçu’nun gayreti ile programa alınmış, başlanan üç barınaktan biriydi Zonguldak’ta.

Hedef; evsel, endüstriyel ve kimyasal atıklar ile kirlenen, bilinçsiz avlanmanın önüne geçip, Karadeniz de nesli tükenen ticari balıkçılığı canlandırmaktı.

‘Balıkçı teknelerinin korunma, barınma ve bakım- onarım amaçlı ihtiyaçlarının karşılandığı, avlanılan ürünlerin karaya çıkış noktaları’ tarifine uygun başlandı inşaatına (2007).

2010‘da açılışı AKP’li Ulaştırma bakanı Binali Yıldırım’a nasip oldu

Açılışta‘Denizden ekmek çıkartmak, ekmeğini taştan çıkartmaktan zordur’ diyerek başladı konuşmasına.

Akabinde söz alan, Belediye Başkanı Ali Bektaş da, değiştirdiği birkaç partiye inat, ‘Sen doğru adamsın, gereğini yaptın, biz de yaparız’ diyerek, AKP’li olmanın ön yolunu açtı.

Tören alanında ki konuşmaların özetinde, resmi proje de‘balık indirme -bindirme yeri’ olarak yapılan liman içine ‘balıkçı yaşam mahali’ olarak konaklama binası yapılmaması özellikle tekrarlandı, belediye yetkililerine. Karadeniz’de ki limanlarda yapılan 3x5 m ebadındaki ‘yaşam mahalinin’ bile yasal olmadığı anlatıldı. Liman içindeki yeşil alanın korunması istendi.

Ancak, her türlü uyarıya rağmen, Belediye Başkanı Ali Bektaş, Milli Emlâk’a teslim edilen limanı, Tarım İl Müdürlüğünden ihale ile bir takım teminatlar vererek ‘tek katılımcı’ olarak aldı.

Kozlu’da faaliyet gösteren ve balıkçıların üye olduğu ‘su ürünleri kooperatifi’ ise ihaleye ‘gerekli şartları’ yerine getiremeyeceği korkusuyla girmedi.

Belediye liman için elzem olan ‘mazot pompası, su deposu, soğuk hava deposu, ağ tamir bakım yerleri, tonoz sistemi (düzenli sağlam çapa), ilk yardım bakım ünitesi, çekek vs.’ yapımını üstlendi(2011)

Başkan Ali Bektaş, Siyasi erkin içine attığı adımla, yasaları hiçe sayıp 12 x 3.30 ebadında, 1+1 tanımlı lüks konut inşaatına başladı liman içinde.

Öyle ki, dalgalı havalarda kayıkların kaçıp kıyıya çıkacakları Su Ürünleri Kanunu’na (1380) göre yapılan rampanın karşısına bile betonarme bina dikildi.

DLH yetkilileri ve siyasetçiler, Kozlu Belediye Başkanı ve yetkililerine, bu konuda sert uyarılarda bulunmalarına rağmen yapıldı bunlar.

Bu arada manzara itibarıyla Zonguldaklıların seyir alanı olan liman, Resmiyette ‘balık- indirme bindirme yeri’ olarak planlanan balıkçı barınağı, sorun yumağı oldu.

Liman ağzından ve mendirek üstlerinden aşan dalgalar, fırtınalı havalarda, ona yakın balıkçı teknesini alabora edip, liman içine gömdü. Fırtına havası alan ya da sezen balıkçı, teknesini karayolu kenarına çekmeye başladı.

Liman yapılırken, devletin liman sahasına koyduğu elektrik panosu, şimdilerde pert olan milli servet unvanına kavuştu..

Kooperatif üye sayısı 54 olmasına rağmen, 68 beton bina yapıldı. Belediyede kayıtlı kayık sayısı birden 162’ye çıkarken, limana çapa atan ve bağlanan kayık sayısı da 268 oldu.

Buna rağmen belediye, denetimsizlik yüzünden 268 kayıktan en fazla 50 tanesinden, kira alabilir duruma geldi.

Giriş - çıkış denetimi olmadığı için, liman içindeki gelişigüzel çapa ve şamandıra sayısı arttı. Balık sezonu yerli ve yabancı Endüstriyel Balıkçılık yapan tekneler, limanı işgal eden kayıklar yüzünden manevra yapamadığı, kenara yanaşamadığı için balıklarını indiremez hale geldi.

Şikâyetler bitmiyor.

Balık mevsiminde, büyük balıkçı tekneleri, mazot ikmallerini bidonlarla yapıyor.

Balıkçı ve kamyon sürücülerin dinlenme alanı yok.

Kısa veu kollara (mendireklere) atılan çapalar yeni kayık transferlerine ve yer satışlarına neden oluyor.

Mendirekler de yasak olan betonlaşma teşvik ediliyor.

100 adet tuğla, 20 kalıp tahtası bulan, 12 x 3.5 m çekekleri kuşatıp, işgal edip zevk hane’ye çeviriyor.

Bu gelişmeler Tarım İl Müdürlüğü’nün, liman içine kurduğu ve görevli atadığı ‘balıkçı idare binası’ penceresinden izlenirken yapılıyor.

Sorunlar artarken, şikâyetler de, il sınırlarını aşmaya başladı.

Balıkçı barınaklarına standart çalışmaları ve balıkçı barınağı tanımının, Balıkçı Barınağı Yönetmeliği’yle uyumlaştırılma çalışmalarının başlaması, İl Tarım Müdürlüğü ve Milli Emlâk yetkililerinin şikâyet ve gelişmelere kulak kabartmaya başlamasına neden oldu.

Balıkçı barınaklarında; emsal’in % ikisini ve 6.5 metre yüksekliği aşmamak şartıyla, takılıp sökülebilir malzemelerle inşa edecekleri yönetim birimi, geçici depolama ve satış birimi gibi teknik alt yapı birimi inşa edilecek’ gibi standart uygulama maddeleri, 12x3.5 ebatlı, betonarme, lüks konutlara(!) müdahale etme gereğini ortaya çıkarttı.

Yasal bu gelişme sonrası, siyasi tesir altında kalan bürokrasi, liman içindeki lüks konutları kurtarma yolu olarak, ‘balıkçı yaşam mahal’ine alternatif ‘balık ağ tamir yeri’ uygulamasını gündeme getirdi.

Lüks konutların birkaç tanesinin ara bölmesi kaldırılıp ‘konutlar yıkıldı’ gösterisi yapıldı.

Bu uygulama da kooperatif üyeleri arasında, ‘lüks konutlar elden gidiyor’ yaygarasına neden oldu. Yıkılan yerler onarılıp, konutlar(!) donatılmaya başlandı. Duvarlara ağ ve palamut çaparileri yerine renkli resimler, kapatılan bölmelere masa ve çek-yatlar konup, yine eski ‘meyhane’ ve ‘zevk hane’  dönemleri (!) başlatıldı.

Yiğit’in hakkı yiğide.

Kozlu’nun çehresi Ali Bektaş’la değişti.

Kozlu deresi önünün tıkanmasını önlemek için yapılan yeni mendirek sadece Kozlu’yu su baskınından korumayacak. Liman içine alüvyon girmesini ve liman içinin sığlaşmasını da önleyecek.

Çiçeği burnunda ilçenin sahilinde, Akuapark’ı kim hayal edebilirdi beş yıl önce?

Ancak, tüm güzel gelişmeler, kanunsuz işlerin üzerini örtmez.

Birçok kez Türkiye şampiyonluğu, Fenerbahçe’nin aldığı ŞİKE cezasını örtmeyeceği gibi…

Binali Yıldırım ‘Denizden ekmeğini çıkartmak, taştan ekmeğini çıkartmaktan zordur’ diyerek açılışını yapmıştı, balıkçı barınağının...

Ne var ki, buranın keyfini, denizden ekmeğini çıkartanlar değil, ehl- i keyifler çıkartıyor…

SONUÇ,  1907 de kurulan Fenerbahçe’nin1907 sene daha geçse, ŞİKE ayıbından kurtulması mümkün değil.

Ancak, Kozlu Limanında başlatılan yasadışı uygulama sonucu, ortaya çıkan REZALET’ten kurtulmak mümkün…