Haber tüm gazetelerde yer aldı neredeyse, hatta ulusal basına bile yansıdı… Personel alımı için ilana çıkan TTK’ye,gereksinim duyduğu 162 kadro için 4269 başvuru olmuş. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Gönül Demirsu, Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda70 puan ve üzerinde alan adayları değerlendirmeye aldıklarını, başvurulardaki puan düzeyinin geçen yıllara göre oldukça yüksek olduğunu bildirmiş. Aday sayısının üç katı kadar isim, puan sıralamasına göre belirlenip TTK yönetimine sunulmuş.Prosedüre göre TTK kendisine ulaşan isimleri önümüzdeki günlerde mülakata çağıracak. Bu mülakatın sonuçlarına göre de kimin işbaşı yapacağına karar verilecek…

 

Yazmaya gerek var mı bilmiyorum, tam da artık gündemden çıkarıldı derken AKP elebaşları tarafından yeniden hortlatılan mülakat (sözlü sınav), siyasi erke, hiçbir ölçüte dayanmadan sınırsız bir şekilde adam kayırma hakkı tanıyor… Hal böyle olunca kurumun gereksinim duyduğu nitelikteki elemanların yerine, güç odaklarının karanlık mahfillerde yaptığı listelerin yerleşmesi kuvvetle muhtemel hale geliyor. Oysa Ecevit hükümeti zamanında adaylar arasında kura çekilmiş, “Lotarya ile işe adam alınıyor, hak etmeyen pek çok kişi işe giriyor” eleştirileri üzerine uygulamalı sınava geçilmişti. Basına da konu olan uygulamada adaylar direk taşıyor, posta atıyor, kazma-kürek sallayarak kendini kanıtlamaya çalışıyordu.

 

MEMUR-SEN KAYIRMACILIĞIN KİRLİ YÜZÜ

Bundan vazgeçilip çok tartışılan mülakat yöntemine geçilmesi bir siyasi tercih elbette.  AKP devlette kadrolaşmada sınır tanımıyor çünkü. Bu uğurda tüm uygulamalara gözü kara bir şekilde imza atıyor. En net örneklerini Milli Eğitim Bakanlığında yapılan atamalarda gördük. Muhalif sendikaların yazılı sınavda yüksek not alan üyelerinin tamamına mülakatta sıfıra yakın puan verilirken, AKP ile al takke ver külah bir ilişki içinde olan Memur-Sen’in yazılı sınavda elli, atmış alan üyelerine 95 ve üzerinde puanlar verilerek atamaları yapıldı. Sendika da, AKP elebaşları da hiç yüzü kızarmadan savundu bu durumu.

 

Kısacık haber yalnızca AKP’nin partizanlığını mı anlatıyor. Hayır. Bakmasını bilene net bir Zonguldak fotoğrafı verdiği gibi Türkiye’nin içinde bulunduğu içler acısı halin de ipuçlarını taşıyor. 3700’den fazla adayın “devlet kapısında iş”hayalinin başlamadan bitmiş olmasındaki dramatik durum bir yana, KPSS gibi zorlu bir sınavda 70’in üzerinde puan almayı başarmış eğitimli insanların, iki asgari ücretin toplamı kadar bir maaşla, yerin yüzlerce metre altında çalışmaya gönüllü olması şaşırtıcı değil mi sizce de?Hepimiz biliyoruz ki, TTK’nin son yıllarda izlediği ücret politikası özel sektörü aratmıyor. Yeni işe başlayanlara adeta zenci muamelesi yapan kurum işçi statüsünde işe aldığı mimar ve mühendislere özel sektörün da altında maaş veriyor örneğin.

 

TTK HÂLÂ ZONGULDAKLILARIN UMUDU

Haberden de anlaşılıyor ki TTK, Zonguldaklıların hâlâ en önemli iş kapısı. Kurum şu mecalsiz haliyle bile gençlerin umudu olmayı sürdürüyor. Her ne şart altında olursa olsun kamusal alan özelden çok daha güvenceli geliyor insanlara… Hatırlar mısınız Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Demir, bir tarihte ocaklarda çalışacak işçi bulamadıkları için Çin’den işçi getireceklerini söylemişti de günlerce gündem oluşturmuştu gazetelerde… Sektörde yaşanan sıkıntılar nedeniyle işgücü gereksinimi hâlâ eskisi kadar yakıcı mı bilmiyorum ama kuruma bunca başvurunun yapıldığı yerde onların çalışan sıkıntısı çekmesi, rödevanslı sahalarda işçi işveren ilişkilerinin kötü birdurumdaolduğunu gösteriyor. Bay Demir’in bundan da sonuçlar çıkarması gerekiyor…

 

Ah TTK… Tüm Zonguldaklılar gibi ekmeğini yiyerek büyüdüğüm, ekmeğiyle çocuklarımı büyüttüğüm velinimetim benim… Bunca insanı doyurup, bunca varsıllığı yarattıktan sonra bunca iğdiş edilen, yılkı atı gibi sokaklara atılıp ölümlere terk edilen kaç tane kurumu vardır ki bu ülkede? Üretimle ışıldayan yüzünün hoyrat ellerde kaynak tüketen bir savurganlığın adına dönüşmesi nasıl da zoruna gidiyor insanın… Zorda kalan herkesin imdadına koşan, imkânsızı başarmak için adeta yarışan insanların kendi arkadaşlarını kurtarmak için Çin’den ekip getirmesi nasıl da kanına dokunuyor? Bu zilleti bu kente reva görenlerin hiçbir şey olmamış gibi ortalıkta dolaşması isyan duygusunu nasıl da körüklüyor… Ah TTK… Yan yana gelmiş bu üç harf nasıl da iç sızlatıyor…