İleride hikâyesi çok yazılacak, filmlere konu olup resim, karikatür sergilerine taşınacak Korona günlerinde, vatandaşa sıkça sokağa çıkmama çağrısı yapılıyor… 65 yaş üstü yurttaşlarla kronik sağlık sorunu bulunanlara sokaklar tümüyle yasak… Aldırmayıp çıkanlar uyarılıp evine gönderilirken, ısrar edenlere Kabahatler Kanunu’na göre işlem yapılıyor… Diğer vatandaşlar içinse kamusal alan daraltılıyor, yollar kapatılıp park olanağı ortadan kaldırılarak sokağa çıkması zorlaştırılıyor… Yeme içme yerleri, eğlence salonları kapalı tutularak bulaş hızı azaltılmaya çalışılıyor…
 
Ne günlere kaldık, dün şehrin gürültüsünden kaçıp bir parça soluklanarak stres attığımız alanlar, birer suç mahalli artık… Spor yaptığımız sahalar, oturup dinlendiğimiz parklar, mangal yakıp iki kadeh parlattığımız mesire yerleri, balık tuttuğumuz iskelelerse girilmesi tümden yasak kriminal bölgeler… Baş edemeyen devlet fiziki önlemler alıyor hatta… Bu amaçla parkların, bahçelerin, deniz kıyılarının, sahillerin etrafını polis bariyerleriyle çeviriyor… Camilerde cumalar da dahil namaz kılınamıyor, dost ziyaretleri yapılamıyor… Çilingir sofraları çok uzaklarda kaldı artık…
 
SOKAKLARDA İNSAN AVI YAPILIYOR
Hal böyle olunca basımızın gayretkeş muhabirleri, kraldan çok kralcılık yapmaya teşne vatandaşlar, sosyal medyanın acar kalemşorları başta olmak üzere pek çok kişi, sokakta, adeta insan avı yapıyor… Kendisinin dışarıda olma nedeni tartışmalı aklı evveller, hangi nedenle sokakta olduğunu bilmediği vatandaşları gammazlıyor, gazete, televizyon aracılığıyla ifşa ediyor… Bazı had bilmezlerse yaşına, başına aldırmadan insanlarla dalga geçiyor, onları aşağıladığı görüntüleri sosyal medyada yayımlayarak kendini tatmin ediyor…
 
Covid 19 salgını aralık ayı içinde başladı Çin’de… Oradan hızla tüm dünyaya yayıldı… Önce İran, sonra İtalya, ardından tüm kıta Avrupa’sı ve Amerika’da kitlesel ölümlere yol açınca, “Yayılma hızı, ciddiyeti ve yetkililerin gerekli önlemleri almaması” üzerine Dünya Sağlık Örgütü “pandemi” ilan etti... Türkiye şanslıydı, ilk vaka tüm bunların çok sonrasında ortaya çıktı çünkü… Bu süreçte aşısı, tedavisi bulunmasa da mücadelede önemli aşamalar kat edildi… Çeşitli ilaçlar, tanı kitleri geliştirildi, bulaş hızını düşürecek yöntemler çıkarıldı ortaya…
 
VATANDAŞ SAĞDUYU İLE HAREKET EDİYOR KESİNLİKLE
Bulunan en önemli çözümse sosyal izolasyondu… 1,4 milyar nüfuslu Çin insanının önemli bölümünü evinde tutarak salgını durdurmayı başardı… Bu yolu takip edenler de olumlu sonuç almışken, Türkiye, sosyal izolasyonu, vatandaşının ferasetine bırakarak “Evinde kal” çağrısıyla yetindi… Dev inşaatlar sürdü, fabrikalar açık tutuldu, işçi koğuşları ve yemekhanelerindeki olağan hayat sürdü… Başta umre ve Batı Avrupa’dan gelenler olmak üzere yurtdışından girenlere ciddi bir karantina uygulanamayınca virüs, kırsal kesimlere kadar yayıldı… Vatandaşın yaptığı tel şeyse evine çekilmek oldu…
 
Sokakların dolu olduğu yanlış, vatandaş sağduyu ile hareket ediyor kesinlikle… Pek çok işyeri çalışıyor, pek çok kişi de gereksinimlerini karşılamak için zorunlu sokağa çıkıyor… İhlal eden olsa da, izolasyona büyük ölçüde uyuyor… Görev hükümete düşüyor bence... Olay yalnızca yurttaş ferasetine bırakılamaz… TTB’nin, salgının kontrol edilemez noktaya gelmemesi için yaptığı, “Temel, zorunlu ve acil mal ve hizmet üreten işler dışında her şey acilen durdurulsun” çağrısı önemlidir… Gerekirse tam izolasyon için sokağa çıkma yasağı ilan edilmelidir… Sorun ciddidir… Her yerden alarm sesleri gelmektedir ne yazık ki…