Yazımın başlığından da kolayca anlayacağınız gibi AKP’nin 18 yılını tartışacağım… Tartışmayacağım da bir köşe yazısının el verdiği ölçüde ne kazandık, ne kaybettik onu anlatmaya çalışacağım. AKP, İslamcı hareketle mücadele adına 12 Eylül’le birlikte zirveye ulaşan yasakçı anlayışa gelişen tepkinin ürünü olarak geldiiktidara... Şansı da yaver gitti… Sağın ANAP, DYP, MHP; merkez solun DSP, CHP diye büyük kütlelere ayrıştığı siyasetin çok parçalı bir döneminde %32 oyla tek başına iktidar oldu...
 
Klasik tüm sağ partiler gibi doğanın talanı ve yoğun emek sömürüsüne dayalı kalkınmacı politikalarla altyapı yatırımlarına önem verdi… Uzun karayolları yapıldı, tüneller açıldı, köprüler kuruldu bu devirde… İnsanların içinde kendini kaybedecekleri büyüklükte kent hastaneleri açıldı, metro inşaatları yapıldı, İstanbul Boğazı suların altından defalarca geçildi… Yeni limanlar, barajlar inşa edildi… Üniversiteler kuruldu, okullar açıldı… Yeni enerji yatırımları yapıldı, santraller yükseldi…
 
CUMHURİYET TARİHİNİN BORÇ REKORU KIRILDI
Birçoğu “Yap-işlet” modeliyle “müşteri garantili”olarak yapılan bu yatırımların bedeli de şöyle oldu: 2002 sonunda 129,6 milyar dolar olan toplam borç, 2019 yılı başında: 453,4 milyar dolara ulaştı... “Ne var bunda ekonomi büyüdü, borcunrakamı da o orandadeğişti”diyen fena yanılır, 2002’de dış borcun Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla’ya oranı % 54,8 iken, 2019 başında % 60,6’ya ulaştı çünkü… Buna iç borç da eklendiğinde çıkan sonuç şu: AKP döneminde cumhuriyet tarihinin borç rekoru kırıldı...
 
18 yılda zaten olmayan sosyal adalet tümden bozuldu… Gelir dağılımımda adaletin a’sı kalmadı… Zengin daha zengin, yoksul daha yoksul oldu bu yıllarda… Toplumun en zengin yüzde 20’si, toplam gelirin % 47,6’sını alırken en yoksul yüzde 20,sadece, % 6,1’ini almaya başladı mesela son zamanlarda… Bunun sonucu devlete göbeğinden bağlı, sosyal yardımlarla ayakta duran büyük bir kitle oluştu… Göğe çıkan yolsuzluk, hırsızlık, arsızlık iddiaları ise, yeri geldi, devlet zoruyla bastırıldı...
 
DEMOKRASİDE DE KÜME DÜŞTÜK
Ah yerim olsa da isimlerini tek tek yazsam:“Bizden önce çivi çakılmadı” diyen AKP’nin devri iktidarındaaralarında ÇATES’te olan98 santral, 11 liman, 10 şeker, 6 sigara fabrikası, 9 tuzla satıldı…Gübre fabrikaları,deri işletmeleri, ayakkabı - bez fabrikaları, kömür işletmeleri, demir, alüminyum ve bor maden sahaları özelleştirildi…Sümerbank, Tekel, Etibank, Petkim,Seka, Havelsan, THY, Telekom, Tüpraşelden çıktı… Liste uzun ama mirasyedilği anlatmaya bu kadar yeter herhalde…

Yazmaya gerek var mı, eğitim alanı felç edildi 18 yılda… “Sizden öğrenecek değiliz”naralarıyla işe girişen kibri azam her biri hüsranla biten onlarca sistem değiştirdi… Bitmedi… Demokraside de küme düştü Türkiye… Basın, ifade özgürlüğü budandı,grevler yasaklandı… Sıradan gösteri yürüyüşleri terör eylemi sayılırken, AKP’ye yönelen her eleştiri darbe çağrısıyla eşitlendi… “Tartışma kültürü” yok edilen ülkede, liderler bir kez bile tartışamadı halkın karşısında… Bir ülkeye, dahabaşka ne kötülük yapılabilirdi ki?