Seçimlerde çok açık şekilde AKP karşıtı blokta yer alacağım… Bu duruşumun içinde yaşadığımız dönemde siyasaldan daha çok ahlaki ve vicdani bir görev olduğunu düşünüyorum çünkü… Eskilerin deyimiyle “müfrit” AKP karşıtı oluşumun sayamayacağım kadar çok gerekçesi var… Ekonomik, siyasal, sosyal anlamda izlediği yıkım politikalarını bir kenara koyuyorum, Erdoğan ve avanesi 16 yılda izlediği akıl dışı politikalarla bir kötülükler toplumu çıkardı ortaya… Sahip olduğumuz toplumsal tüm hasletleri çürütüp, insanı tümden insanın kurdu yaparak vicdanımızı kuruttu…
Yaşamım boyunca toplumsal muhalefetin bir unsuru saydım kendimi… Daha iyi bir ülke, daha yaşanası bir dünya için ulaşabildiğim tüm arayışlara enerjimi kattım, emek harcadım… Ömrüm bir hayalin peşinde koşmakla geçti… Bana sorarsanız çok da iyi yaptım… Anlatılacak bir hikâyem var çünkü… “Artık bu AKP gitmeli” diyorum şimdi de… “Yerine gelen çok mu iyi olacak” diyenleriniz olacaktır içinizde… Onlara tek yanıtım var: “Bundan daha kötü olmayacağı kesin…” AKP’nin iktidardan uzaklaştırılmasının sayılmayacak kadar çok yararı olacak ayrıca…
ÜLKE BİR BÜYÜK STRESTEN KURTULACAK
Birincisi, toplumsal muhalefet özgüven kazanacak… Yıkılamaz denen bir imparatorluğu devirdiği, bir başarı hikâyesi ortaya koyduğu için, daha iyi bir ülke mücadelesinde kendini tazeleyip yeni bir başlangıç yapacak… İkincisi, yerine gelen tüm siyasi hareketler, mutlak bir ders çıkaracak bundan… Toplumu bunca kutuplaştırıp, insanları bunca kamplara bölerek düşmanlaştırmanın ecele faydası olmadığını görerek, daha dikkatli bir politika izleyecek… Üçüncü olarak ülke bir büyük stresten, üzerine abandıkça abanan dayanılmaz yükten kurtularak, daha bir coşku ile yürüyebilecek yarınlara…
Dördüncü olarak, barış iklimi yeniden yeşerecek ülkede… Farklı siyasal çevrelerin birlikte iş yapmasını olmasa da birbirini dinlemesini sağlayan ittifaklar sayesinde, tümüyle yok olan toplumsal barış umudu yeniden yeşerecek… Toplumsal çevreler arasındaki önyargı bir parça da olsa aşıldığı için, kimi sorunları konuşma imkânı daha da artacak… Beşincisi devlet içindeki neredeyse çeteleşmeye varan tek tipleşme yıkılarak çoğulcu bir yapı çıkacak ortaya… Bir parça da olsa farklı düşünceleri içinde taşıyan bürokrasi biraz daha adil hizmet verecek…
“TAK ŞAK SAVCI” MODELİ SONA ERECEK
Altıncısı, tümü tek tip insanlardan oluşan yargı çoğulcu bir yapıya kavuşarak, adalet umudu yeşerecek ülkede… Tek adamın akşam söylediği sözü, emir sayıp sabaha kalmadan harekete geçen “tak şak savcı” modeli sona ererek, hukuk düzeninin onarımına yönelik dev bir adım atılacak… Yedincisi, medya yeniden çok sesliliğe kavuşacağı için ülke, daha fazla haber alma özgürlüğüne kavuşacak… Basılı tüm yayın organlarının tek manşetle çıktığı, televizyonların iktidar lehine dezenformasyon yaymaktan başka bir iş yapmadığı garabet ortadan kalkarak ülke normalleşmeye başlayacak…
Sekizincisi, sendikalardaki tek parti hâkimiyeti sona ereceği için emekçilerin hak arama yolları çoğalacak… Grev hakkını fiilen yasaklayan OHAL rejiminin sona ermesiyle hak mücadelesi yeniden yükselecek… Dokuzuncusu, hızlı bir onarım hükümeti kurulup yolsuzlukların ortaya çıkarılmasıyla, ülke tarihinin en büyük soygununu yapan haramzadelerden hesap sorulacak… Çalanın çaldığının yanına kar kalmadığı bir iklimin yeşermesi, sonraki iktidarlara da ders olacak… Daha sayacağım çok şey var ama yerim bitti… Onun için diyorum ki, yalnızca bunlar için bile Erdoğan gitmeli artık…