Tekirdağ'da yaşanan ve büyük yankı uyandıran çocuk istismarı vakasında, iki yaşındaki bir bebeğin darp edilerek cinsel istismara uğradığı ortaya çıktı. Hastaneye beyin kanaması şüphesiyle kaldırılan bebeğin durumu hepimizi derinden üzdü.

Çocuk istismarı, toplumsal vicdanı derinden yaralayan, bireylerin fiziksel ve ruhsal gelişimini kalıcı şekilde olumsuz etkileyen en büyük insan hakları ihlallerinden biridir. Bir toplumun en savunmasız bireyleri olan çocukların, koruma altında olması gerekirken istismar edilmeleri, yalnızca bireylerin değil, toplumun bütününün geleceğine zarar verir. Çocuk istismarı; fiziksel, duygusal, cinsel ve ihmal yoluyla olabilir ve bu türlerin her biri çocukların hem çocukluk döneminde hem de yetişkinliklerinde büyük travmalara yol açabilir.
Çocuk istismarının bu denli yaygın olmasının ardında, yetersiz koruyucu yasalar, toplumun bilinç eksikliği, yoksulluk, eğitimsizlik ve bazı kültürel değerlerin kötüye kullanılması gibi çeşitli nedenler yatabilir. Bu suçun gizli kalma oranı oldukça yüksektir; çünkü istismar mağduru çocuklar çoğu zaman korku, utanç veya tehdit nedeniyle yaşadıklarını kimseye anlatamazlar. Aileler, eğitim kurumları ve devletin her kademesi, çocukları korumak ve bu suçlara karşı önlemler almakla yükümlüdür.
Bu konuda çözüm, çocukların korunması için güçlü yasal düzenlemeler ve bu yasaların etkili bir şekilde uygulanmasından geçer. Ancak sadece yasalar yeterli değildir; toplumsal farkındalık çalışmaları, eğitim programları ve çocuk haklarının bilinçli şekilde öğretilmesi, istismar vakalarını azaltmak için gereklidir. Her çocuğun güvenli bir ortamda, sevgi ve saygı çerçevesinde büyüme hakkı vardır.
Çocukların ruhsal ve fiziksel bütünlüğünü korumak, onlara sağlıklı bir gelecek sunmak tüm toplumun sorumluluğundadır. Bu noktada, ailelerin çocuklarıyla sağlıklı iletişim kurması, onlara güvenli ve destekleyici bir ortam sağlaması, eğitim kurumlarının çocukların haklarını öğretmesi ve çocukları şiddet ve istismardan korumak için aktif adımlar atması gerekir. Çocuk istismarına karşı sessiz kalmamak, bu sorunun çözümü için atılacak en önemli adımlardan biridir.