Allah iyi insanlarla karşılaştırsın…
Ne hale düştük ne günlere kaldık eskilerin deyimiyle. Canımın son damlasında pes etmemek için direniyorum, nereye kadar olursa işte. Kandırdılar bizi büyürken, vallahi kandırdılar, yanlış kodlama yaptılar, öyle düşünüyorum. Örneğin;
İyi düşün iyi olsun dediler…
İyi tarafından bak bir de dediler…
Sen iyi olursan karşındaki de iyi olur dediler…
İyilik yap denize at dediler…
Böyle demekle böyle olmuyormuş, bunu peşinen bir söyleyeyim. Çünkü bu kadar iyi ve güzel değil içinde yaşadığımız dünya. İnsanların hem ruhları, hem bedenleri kirleniyor gün be gün. Ne su paklar gayrı, ne iyi niyet, ne de iyi düşünmek…
Çünkü iyilikten maraz doğuyor…
Çünkü kötüler kazanıyor artık…
Durduk yerde böyle düşünmüyorum elbette var nedenleri.
Mürekkebime sinsice zehir damlatıyor birileri, böyle olunca da aklımı çelmeye çalışıyor haliyle kalem.
Eski çömez zamanlarım olsa, dalarım mevzuya, yazarım satır satır. Yazarımda sonra okuyucum da haklı olarak bunun birileriyle bir derdi var ama kiminle diye düşünür durur. Ne okuyucumu yormak ne de etek pisliğiyle kokuşanlar yüzünden sayfamı kirletmek istiyorum.
İstiyorum da kaşınıyorlar be anam!!!
Her taraftan pis kokular yayılıyor burnuma yine bu aralar, burnumun direği ha kırıldı kırılacak o derece yani.
Siyasetten sanata, senaristinden oyuncusuna (!) kadar ortalıkta cirit atan şarlatanlar dahası ahlaksızlar kol geziyor.
Paranın racon kestiği her yerde her şey mubah oluyor günümüzde. Para bütün pislikleri aklıyor ne hikmetse. Azize oluveriyor fahişeler bile! Parayı veren düdüğü çalıyor her devirde, değişen bir şey yok anlayacağınız.
Dahası ne gözleri doyuyor böylelerinin ne de şeyleri işte…
Sanki başları göğe erecek çok kazandıklarında, tam tersine başları öne eğiliyor aslında da farkında değiller.
Yok, bulaşmıyorum boş veriyorum böyle şerefini namusunu beş paraya satanları. Hırsları uğruna kendini yok yere kiralayanları.
Ne demiş atalarımız” her malın bir alıcısı bulunur.” Satılığa çıkmaya gör, açık arttırmaya koyuveriyorlar insanı. Bundan bile mutlu olanlar var, çok matah bir şeymiş gibi bu durumdan hoşnut olanlar var, elden ele dolaşmak, her yastığa baş koymak bir erdem değildir.
Ne pişkin insanlar var, hep vardılar gerçi, yeni mi kuruldu sanki bu dünya? Hep saman altından yürütüldü sular ve hep samanlık seyran oldu birilerine. Allah ıslah etsin ne diyelim…